Dilbirîn
Ben dilbirîn çağ dışı sipan!
gök gürültüsü arkasından sağanak bulut
soğuk hava bulvarında yere düşen zemheri
uyansın
yerle gök arasında tüm zerre canlı
" ben dilbirîn ! "
Ey yar’a
düşün ki
bir meçhul kentin yokuşundan tepetaklak düşüyorum
çatır çatır kırılan kemiklerim
batıyor yüreğimin tam ortasına
kan kusmuş ciğerlerimin sokakları
coğrafi haritadan siliniyor yüzüm
ecnebi yalnızlıklara aykırıymış düşlerim
sen trajik alıntılar zamanıyla susarken
ben yokluğun cehenneminde susuyorum
Bilsen
bilsen nasıl agresif piç ağrılar
saplanıyor göğüs kafesime
omuz verdiğim dağlara çakıldım acılara..
"yanıktır yaram sarılmaz kabuk bağlasa da
yar’a izi ömrün kitabından silinmez"
Bakma gözyaşlarıma
acım alfabesi anlatır kayıplarımı
dengesini yitirmiş sözcükler boğulur
m/anasızlığın mezarlığına defnediyordur hayatın anlamını gözlerim
düşün ki
acıların keşfedilmesini bekleyen bir dervişim
alnımın çatısında sürgün kuşlar beslenirken öğrenmişim uçmayı
aklımın denizlerde gözlerinin rengine bata çıka giden gemiler
parmak uçlarımın kıyısına demirlendiğinde tutuklu kalmışım yüreğinde
Bilsen
sana ölüp, ölüp dirildiğim özlemlerde
çoktan olmayışının felsefesi can kırığıyla
kurak bir çöl mevsimine tutunan gelincik çiçeğiyim
tırnaklarıma geçirdiğim sayfalara kalbin diye yazdığım şiirler
güvercin mektuplarıyla göçmüştür kirpiklerinin kentine
Şimdi
bir sabırdır sevdan göğsümde
ölümü öptürse de gözlerime
aşkın sesi uğuldar evrenin yüreğinde
sana basit, basitçedir aşkın gözleri
sevda açan bir gelinciğin hikayesine kadardır
kırık dünyanın umudu
Kemikleri ezilmeden aşkın
İbadeti hurafe olmayan
besmele gözlerinle
Bismillah diyerek bi bak benim için..
Ben dilbirîn çağ dışı sipan
Başrolü sen olsan da
Bu hikâye benim
Kanatları güzel şairem Seni okumak hep güzel
Tesbihce selamlar 😊
....