Sukûtuhayal

Sukûtuhayal






Yine ay unutuyor yüzümün gecesini
kalbimin parmak ucuna b/ağladığım
şiddetli bir ünlem gibi ağrılarım
şimdilerde..

ey gözleri ezberim
diz çöküyorum merhametin tanrısına
bir gülüşünü ödünç istedim yüzüme
sadece.

önce
zaman
eriverirdi babamın bereketli topraklarında
kamburlaşan sırtıma ağır zaman yığınları sallanır kesik nefesimin beşiğinde
soluğumda yutkunduğum hıçkırıklar
tanrının adaletsizliğimiydim
sevapkâr günahların

Umudumu yutan cümlelerini
hiç farkında olabildin mi efuli

Bu kaçıncı gayrı meşru şiirimdir
güçlü kadınlığımın tenini ezip geçen
varlığımın perde aralığından sızan
sanatkâr bir tablo gibi asılı duvarımda

Yalnızlığımın baştacı bu gecede
uyuyan bir rüzgâr cennetimin kapısında
yoksul bir emanet gibi kalacak
her gülümsememe
yazgımın görünmez duvağında aşkın
bir taş gibi ufalanıyor yüreğimin üstünde


Ah
kalbim güneşidir sancılı gecelerin
hasretimin cılız bedeni
yığılır kurak çöllerine
ölümün güzel bir melodisi yoktur efuli
ağıt çığlıkları atıyor kalbimin suskunluğunda
yaşamı kökünden kurutan
zalim bir cellat mı hayat

Arkanda sancılı bir mezar bıraktın efuli
Ben yalnızlıklar abidesi
sükût-un vaveylasıyım

05 Aralık 2021 86 şiiri var.
Yorumlar (14)
  • 2 yıl önce

    Gizem hanım iyi şiirler yazıyor ve yazdıkça daha iyi olacak kanaatindeyim,

    Kutlarım .

  • 2 yıl önce

    Şiir de bir ünlem işareti gibi duruyor hayatın önsözünde. Okumak, tekrar okumak gerek. Kutlarım kaleminizi