Yara Kavlatan Şiir
geceyi bir çarşaf gibi balkona asıyorum Selman
gün geçiyor yeşil entarisiyle yürümeye mecalimin olmadığı kaldırımlardan
omzuna tüneyen kuşları ürkütmemek için
öpmüyorum
uzun yol hikâyem olan sakallarından
sen bana hayat ağacı oluyorsun
ben sana silik bir bakış bırakıyorum gri günlerin girdaplarından
dudaklarımın sana mühürlü yerlerinden susuyorum
adının geçtiği dizeler arıyorum ikimizin adına
şairleri kınıyor kalbim
estetize edilmiş bütün sözcükleri adına uluyorum
kutsanmış bir mey oluyor kirpiklerin
bir Süleyman mührü gözlerin
gözlerin Selman
ağıtvari bir tebessüm
ilahi bir emir gibi vuruyorlar alnımdan
-vur emirli gözlerin-
sarsak bir sokakta doğuyorsun beni dünyaya
mecusi bir çığlık oluyor
duyduğum bütün sesler
bir hattat oyuntusu o an gamzen
s/aklanamıyorum
şerhim kûfi
ve kalbimde uyanan
gül Peygamber üzüntüsü Hz. Vahşi
alnından öpülüp
gül dalına asılmış bir murat oluyorsun
değmiyor uğruna hırpaladıklarımız
rüzgâr kokuyor ellerin
saçların annemin duaları
dönencenle zamanı zemheriye çalıyorsun
sana gitme diyorum
dünya sırtımda tepiniyor
ellerinde serçe kuşlarının yuvası varken
sana gitme diyorum
bu göç
bu mevsim
bu soğuk duvarlar
alnıma çakılan bu sisli bulut
ağrıyan bir şiir oluyor
bir şiir
bir şairin sesiyle
seni seviyor
(..
şiir yazılmamış züleyha yüreğin fırçasından resmedilmiş resmen...
Ne zaman bu sayfaya yolum düşse ( ki hep beklerim yeni bir yürek yarası) uzun uzun soluklanıp, tekrar tekrar okuyasım geliyor...insanın nefesini kesen bir anlatım...oyle güzel işliyor ki okuyanın içine kalem...bir süre hareketsiz kalmadan gidilemiyor başka düşlere... Tebrikler ve sevgiler olsun sevgili şairem..