Önemsemek

Seni önemseyen sadece benim demek isterdim sana Tanrım. Oysa öyle değil, ben seni önemsesem bile senin tarafından zırvadan başka ne olabilirim ki. Fazla düşünmeye gerek yok kimseyi, kimsenin kimseyi önemsemediği bir alem yarattığını fısıldıyor canlılar. Senin tekilliğinden bahsedilir, duyuyor olmalısın mutlaka. Çünkü seni tarif edecek tek kelime "Mutlak"tır. Aslında "mutfak" da olabilir bir harf değiştirince  daha güzel anlaşılıyorsun asılda. Ve sen "Asıl" olmalısın, bir harf değiştirirsek "Asık" olabilirsin, buradan asık suratlı olduğunu düşünebilirim, oysa sen yüzsüzsün değil mi, yüzün yok yani, canlıların karşısına çıkmaya, utanıyorsun yarattıklarından. Mutlaka utanıyor olmalısın, çünkü bu kadar kötü bir yaratma işlemini -ki senin yaptığın doğruysa- başka hangi mutlak yapabilir ki? 

Ancak oyun programlamada çok başarılısın, itiraf etmem gerekiyor, ne kadar aciz zihin varsa içlerine girip karıştırıyorsun. Ne fısıldıyorsun diye düşünüyorum kimi zaman. Nasıl düşündüğümü bile bilemeden, ne çok şeyler düşünüyorum ah bilsen. Gelir benim zihnimi çözmeye çalışırdın mutlaka. Belki zihnime aşık olurdun. Sen hiç bir yaratığa aşık olabilir misin, yani dost olabilir misin veya onu sevebilir misin ki? Bu tür aşk-dostluk ve sevgi kavramları senin için bir dışkıdan ibaret olabilir mi? Bu aralar bu boğ ve dışkı konularına da sayende iyice sardım, her tarafı bok götürüyor çünkü.  Kimileri senin dışkın bile olabildiğine seviniyor biliyor musun. Elbetle bilirsin çünkü mutlak bilici benim der durur diyor seninle ilgilenenler. Canlılar seninle bir şekilde ilgilendiklerine göre ilgiye muhtaç olmalısın, ilgilenmedikleri zaman kıskançlığından çatlayıp, zulüm ve ölüm mü gönderiyorsun bu dünyaya... Çünkü her an, anbean, zamanın dnasında zulüm ve ölümden başka bir şey yapmıyorsun.

Sevgili önemsenen kişi; neden önemsendiğinin bir değeri yok.

Sevgili önemseyen kişi; neden önemsediğini bilmiyorsun sen de.

Ve sevgili canlı; can çıktıktan sonra yeniden görüşelim ister misin. Sana mutfağın asıllarını ulaştırayım ister misin? Senin istemenin bir önemi yok ki, boşuna heveslenme. Unut gitsin, seninle mi uğraşayım Tanrı dururken. Oysa gerçek şu ki, Tanrının bende, benim sende, senin Tanrıda, Tanrının sende uğraş vereceği bir şey yok. Uğraşmak işte bu yüzden boşluk içinde bir boşluktur çağımızda. Boşluğun içine hoş geldin sevgili. Haydi bir boşluk daha ilerleyelim sonsuza varıncaya kadar ve devam edelim ilerlemeye. Çünkü boşluklar arkada önde üstte altta sağda solda içte işte, ilerleyelim ne tarafa olursa, bir boşluk nefes alabilmek için bir an daha.

Tanrının masumluğu konusunda yaptığımız tartışmalarda bilirsin ki galibi olmaz tartışmaların. Peki dersin, çeker gidersin. O ya bekler ya da o da çeker gider ve ilk karşılaştığınız yerde bir boşluk kalır yine. Lütfen biraz daha ilerleyelim sonsuza kadar ve devam edelim her ne olursa olsun önemsemeye. 

Sevgili kişi sen önemsenecek kadar canlısın, cansız olsan da önemsenmelisin. Çünkü Tanrının saçmaladığı yaratma işleminin sonucunda her şey önemsiz oldu çıktı, önemsiz olup çıkanlar birbirini önemseyebilirse hani belki aşk-dostluk veya sevgiye bir anlam yüklenebilir. 

Eski çağların zihinleri ve düşünce şekilleri artık çıkmaza düşünce, boşluk bile olsa önemsenmeye değer, ancak böyle yeni bir medeniyet kurabiliriz ey kişi. Ve her kurmada, yapmada, olma ve oldurmada bir sorun daha yaratılır gider sonsuza dek sonuçta ve devam eder ve hiç bitmez sorunlar. O yüzden işte önemi kalmamıştır sorunların da. Çözülmeye, önemsenmeye değmezler artık. Ve bu çağ hep bunu gerektirecek anbean üstüne anbean konuldukça... 

17 Temmuz 2021 3-4 dakika 191 denemesi var.
Yorumlar