Referansınız

Y...'den

Başlıktaki kelime bir zamanlar bir meslek yüksek okulunun slogan yarışmasında birinci olmuştu. Kullanıldı mı kullanılmadı mı hatırlamıyorum. İki yıllık meslek yüksek okulunun slogan yarışması vardı, katılmıştım, slogan olarak ne bulmuştum bilmiyorum, lakin hayata iki yıl erken başlamak, teknik gelişmelerin ışığında rekabet halinde bulunduğunuz nesildaşlarınızdan teknik üstünlük, elektirik, mekanik, elektronik, bilgisayar vb gibi konularda söz sahibi olmanıza atıf yapacak bir kelime veya ifade düşünebilirdi sanırım. Lakin kendine referans arayan insanların veya referans bulan insanların geldiği yerler, oturdukları makamlar hiç de yabana atılmayacak cinstendir hayatta ve dahi ülkemizde. Siyasi referanslar, büyük şirketlerin referansları, prof. doç. vb akademiklerin referansları, askerde komutanların referansları vs vs .. Referans sahibi olmak için yağlı tabaka ile mesainizin olması, muhabbetinizin olması gerekiyor işte.. Oysa mesaisi gariplerle olanların referansı sadece Tanrıdır veya Allahdır. Yani muazzam güçün sahibi olduğu varsayılan şeydir, oysa bir insana Tanrısız demek onun dünya hegomanyasına karşı tek başına karşı durmaya çalıştığı, bir insana Allah'sız demek ise o insanın arap kültürünün hegomanyasını reddetiği anlamları taşımaz mı? Yine aynı zamanda dinsiz demek, o insanın dinlerin yanlışlarına başkaldırdığı, ateist demek ise komple tüm Tanrı, Allah, Ra, Şiva, GökTengri, Göklerdeki Babamız gibi güç atfedilen soyut kavramlara karşı kendi birikimini, gözlemini ve yorumunu ortaya koyan demek de olabilemez mi? Peki size imlasız derlerse ne düşünülebilir, tüm imla kurallarını kendine göre yoran, kerten insanı mı anlamamamız gerekir ya da duru durağı olmayan ekrandaki yazım ehlini mi? 

Herhangi bir şeyi anlatabildiğiniz ölçüde güçlü müsünüz yoksa arkanızda kadim zalim ailelerin, zengin lordların, ayrıçalıklı sınıfların olduğu ölçüde mi güçlüsünüz? Ülkemizin kaymağını yiyen ailelerin listesi devletle vardır belki de, olmasa idi ülkemizde meydana gelen karışıklarda o ailelerin üzerine gözünün üstünde kaşın var diye gidilir miydi hiç? Devletler tarihi, devlet yönetimleri tarihi, kamu yönetimi tarihi işte bu gaspların devlet eliyle yapılması ile yazılmıştır belki de. 

Sizler Anadolunun herhangi bir bölgesinde yetişen insanlar, sizin referansınız kim peki? Hangi yalancı Tanrılı veya Allahlı veya proflu doçentli veya komutanlı beyli paşalı veya şuculu buculu referanslar dünyalık bir yere gelmeniz için yeterli midir bu ülkede. Elbette. 

Çok eskiye gitmeden 3 bin yıllık hikayelere bin yıllık hikayeler eklenerek 100 yıllık gerçeklerin üzerini örtmeye hangi referans kafi gelebilir? Tanrı veya Allah veya din veya felsefe veya sınıf veya zümre veya aşiret veya lordların referansı mı? 

Maalesef dostum hak söyleyenleri devamlı sürülen ve hapsedilen bir coğrafyada yaşıyoruz, belki de tüm coğrafyalarda bu böyle, islamiyet karşıtı olan şairlere asrı saadet denilen yalan zamanın içinde nasıl zulümler yapıldığını araştırdınız mı hiç? Peki ya Hristiyanlığın nasıl Roma dini yapıldığının, İnciller yazılırken hangi kitapların sakıncalı muzir neşriyat kategorisine alındığını hiç araştırdınız mı? Sizlere dinlerin kökeni hakkında, kutsal kitaplar hakkında ne kadar gerçek bilgiler verildi devletler veya toplumun güç merkezleri tarafından???

Bir tarihte bir yiğit çıkar, yaşadığı dönemde çile üstüne çile çeker, sürülür, işkence edilir ancak asırlar sonra adına destan, şiir, hikaye yazılır ya... İşte öyledir gerçek kahramanların durumu... Sahte kahramanlık o kadar kolaydır ki, gazete ve tv manşetlerinde bolca eski köhne tarihi ve dini referanslarla şişirilirsiniz. Ve bir çokları da kimi saflıktan kimi çıkardan, kimi de dini milli güdümlü saiklerle balondan kahramanların balonuna nefes üfler durmadan... Sonra bir bakmışsınız ki,  balon o kadar şişmiş o kadar yükselmiş ki artık kendini taşıyamaz hale gelmiş ve patladığında tüm pislikleri o nefesi üfleyenlerin de üzerine kusmuk gibi yapışıvermiş... 

İşte günümüzde tüm bu pisliği ve kusmuğu temizleyecek ilaç sadece ve sadece hukuktur, bu hukuk; tarihin tozlu sayfalarından değil, tarihsel bir süreç içerisinde devamlı temizlenmiş, ayıklanmış, güncellenmiş anayasal mevzuatlardır. 

Tarih ibretliktir, tarihin içindeki ünlü komutanların, kralların, şairlerin, peygamberler denilen insanların, düşünürlerin ekmeğini yemek istiyorsanız bolca kutsal şarkılar mırıldanın, özlü sözler paylaşın onlardan, hemen her konuda geçmişte yaşamış, ölmüş gitmiş ünlü insanlara atıfta bulunun.. Bir müddet bu paylaşımlar hoş karşılanabilir elbette yaşınız gençtir, daha olgunlaşmamışsınızdır bunun için de durmadan referans ararsınız işte.. 

Oysa yeni bir çağın kapısında eskilerin ilaçları hem sizi hem de toplumu daha çok hasta edecek, komaya sokacaktır. Yeni bir çağın önündeyiz, oysa biz ülke olarak karanlık çağların yönetim şekilleri gibi yönetilmek istiyoruz..

Y kuşağı yavaş yavaş dümenin başına geçmeye başladı, ekonomik olarak söz sahibi olmaya başlıyor çünkü onlara güç veren aileleri artık iyice ihtiyarladı, miras bırakıyorlar doğal olarak.. Y kuşağı ya mirasyedi olacak ya da yeni bir çağ anlayışının kapısını açacak. Y kuşağından önceki kuşakların tüm çıkarımları, yorumları ve düşünceleri eskidir, küflenmiştir yönetimsel olarak girmeye başladığın ve adı bir türlü konulamayan bu çağ için. Ki kaldı ki daha önceki kuşaklardan ibretler anlatmayın boşuna.. 

Bazı kara cahiller kuşak meselesini sadece yaş grupları olarak algılıyor, oysa dünya; bilinebilen tarih içinde ilk defa böyle bir çağın başlangıcını yaşıyor. Daha önce böyle bir çağ dönüşümü belki de 6 bin yıldan 10 binyıla kadar önce yaşandı. Ve geçen binlerce yüzlerce dünya yılı içinde hala insanca yaşamayı öğrenmedik. Atalarının düştüğü yanlışlara düşenlere evlat mı denilir a dostum!

Var mı referansınız insanlığı size öğretecek? 

Referansım sarı çizmeli mehmettir efendim, onunla da anlaşamayız:)

Saygılarımla, en sevdiğinize emanet olunuz.

03 Haziran 2021 5-6 dakika 191 denemesi var.
Yorumlar