Yastık Kavgaları

16 sene önce bir araya geldiğin  insanlarla birlikte geçirdiğin, yediğinde, içtiğinde, hüznünde, mutluluğunda bir arada olduklarınla aradan geçen 7 sene ayrılıktan sonra bir araya gelince 2 gün ve vedalaşmadan önce son bir dem sohbetinde aklında sadece bir sözdür kalan: Ne kadar da hızlı geçti zaman. 

Atasını, anasını kaybeden insanlar olmalı diyordu en yalnız insanlar. Ve en dirençli insanlar da onlar olmalı... Ve onun sinir damarlarını çekmiş olmalı Rahman. Öyle ya, insanlar alışkanlıkları, tavırları, sözleri, mimikleriyle mi kalır hafızanızda. İyi insanlar bir araya gelince hissedilen havada kocaman bir bıkkınlık ve hayatın yorgunluğu sarmıştır çevrenizi, hissedersin ancak anlatamazsınız işte ve yine ancak sözlerdeki küçük takılmalar artık sadece bir tebessüm oluşturur kimi de kahkahaya benzeyen bir sese dönüşür... Her şey aile içinde, dostlar arasında olunca o kadar güzeldir ki dünya... 

Ve birden bir söz gelir aklına, hem ortamdan kopmadan muhabbete devam eder  hem de -koca ülkeye sığamadık ancak bir mahpusta bir hücreye sığdık derdi kardeş gibi; sağcının veya solcunun biri, sağcının veya solcunun birine. Sonra yine düşünceler devam eder, sağcıyı solcuyu ortak doğruda buluşturmanın bir yolu bulunur özden isterseniz amma 3000-2000-1500 yıllık dinlere revan olmuş insanların Tanrı adına kendi gibi düşünmeyen insanlarla bir araya getirmenin doğruda buluşturmanın yolu bulunmaz diye içinizden başka sesler yükselmeye başlar.. Susturmazsınız bu sesi. Çünkü Tanrı çoktan ayırmış, insanları birbirlerine karşı düşman yapmıştır O'ndan geldiği söylenen vahiylerinde. 

Ve en belirgin fark da şudur; 2 gün boyunca çocukların oyunları hep telefonlar üzerinden olmuştur. Aynı oyunu farklı telefonlarda oynarken iki çocuk, diğer bir çocuk da yine telefondan farklı bir oyun içindedir. Telefonların şarjları bitinceye kadar, şarjları bitirdiklerinde sıradaki telefona geçilir, annenin telefonun şarjı bitince babanın telefonunun şarjını bitirmeye gelmiştir sıra. Ve sonra sen kendini o çocukların yaşlarında düşünürsün biz o yaşlarda ne yapardık diye..

Seven insan çok mu hırparlar sevdiğini, yerden yere vurur derler ya insan sevdiğini. Önce hafif bir sıkılkanlık duyan 6 yaşındaki çocuğun zihninden ne geçebilir bilemezsin ki, çat diye bir tokat atabilir sana ve sonra başlar yastık dövüşleri, 3 çocuk bir yetişkine karşı, yetişkinin yapacak fazla bir şeyi yoktur sonuçta, devamlı kum torbası misali dövülmekten başka ve yetişkin her saldırışında ipekten bir karşılık verir, lakin gelen karşılıklar hiç de ipek değildir ki... Hadi diyelim bir vakit çocuklarla eğlendin, dövüştün, gıdıkladın,gülüştün, terledin yumruklandın tokatlandın boğazın sıkıldı ya peki kalk zati geldiğinde niye tekmeler çocuk seni kapıda sevdiğinden mi hınçından mı, aç ellerini deyip iki eliyle birlikte şak diye vurur... Hiç mi unutmaz aradan geçen onca saat sonra... Çocukların elleri midir en ağır eller, çocukların gözlerindeki hafif bir sislenme, buğulanma veya acı hissi midir insanın üzerine gökleri yıkan. Hani rahmetli Kemal Sunal'ın veya bildiğimiz lakabıyla İnek Şaban'ın bir filminden hatırlarsınız, Bana Mazlumu getirin der kabadayının biri, işte o anda Kabadayı çocuklar olur hınçla, yetişkinler ise Mazlum. Ve sonra seslenir misin ya hu mübarekler siz bu çocuğa hiç mi merhamet nedir öğretmediniz ya hu....Sırtınız, karnınız, enseniz, bacaklarınız nerenize gelirse tokat, yumruk, yastık, lakin dikkatli olmazsanız katı bir cisimle bile atılabilir üstünüze ne kadar terlese ne kadar yorulsa da o çocuk... Lakin çocuk bilir elbette o yaşında, ben ne kadar saldırırsam saldırayım, ne kadar ısırırsam ısırayım, ne kadar vurursam vurayım karşıdan gelecek karşılık kendisini asla incitmeyecektir, acıtmayacaktır... Bu güvenle vurur ve saldırır size.. 

Ancak gerçeklerde bizim ülkemizdeki sosyal ve ideolojik sınıflardaki kavgalar bu şekilde olmadı hiç. Hele dinlerin özünde ise kısas vardır mesela, ganimet diğer bir çağdışı uygulamadır mesela, intikam düşünceleri ise dünyanın bataklık çağlarda yaşamasının veya gelmesinin nedeni değil midir? Mümin kafir, sağcı solcu, sünni alevi, müslüman hindu, müslüman hristiyan, yahudi hristiyan, hristiyan hindu gibi gruplar bir araya geldiklerinde  biri yukarıda anlattığım çocuklardan değildir diğeri de yetişkin değildir. Yetişkinlerin davranışlarının çoğu zaman yetişkinlikle alakası yoktur gerçek dünya hayatında. Ellerindeki tüm gücü karşısındakini öldürmek, yıldırmak, korkutmak için kullanır dururlar. 

Ve keşke dersin keşke dünyayı, ülkeyi vb 6 yaşındaki çocuklar yönetse diye iç geçirirsiniz ve sadece geçirmekle kalırsın çünkü sadece bir hayaldir düşüncelerin. 

 Doğada bile teknolojiden fazla ayrılamayacak bir gelecek vardır artık gelmekte olan. Ve bu gelecekte enerji, su ve besin savaşlarına mı gebedir. Ve yine keşke dersin keşke, tüm insanlığın tek düşmanı Tanrı denilen kavram olsa belki birbirleriyle savaşmayı, didişmeyi, öldürmeyi bırakır yetişkinler.

Dünya tarihine bakınca da gördüğünüz öyledir; ne kadar da hızlı geçmiştir zaman, ve yine gördüğünüz gerçek şudur; dünyayı kan gölüne çeviren üç grup vardır ekseriyetle; krallar, askerler ve dinistler. Bunların yanına 10larca 100lerce alt gruplar eklenir sonra. Bu kördüğüm bile bu çağda çözülmez olur. 

Oysa gerçekten çözülmez mi bu teknoloji çağında geçmişten gelen ve çok büyük olduğu düşünülen anlaşmazlıklar.. Sahi çözülmez mi ey insanlar. 

Y Kuşağından sonra aşağı yukarı 40 yıldır çok büyük bir zihniyet ve anlayış değişimi var dünyada. Bunu ben nereye baksam görüyorum, lakin tek şart var Y'ler kendinden öncekilerin kötüye çağıran tüm çağrışımlarını, düşüncelerini bırakacaklar sadece. Var mı Y Kuşağının buna cesareti... 

Gerçek sevgi belki de o çocuklar ile o yetişkinin yaptığı kavgalar, yastık savaşları, güreşler gibidir, kim bilebilir ki? 

Çocuk ruhunuzu asla ve asla kaybetmemeniz dileğimle efendiler.

En sevenlerinize emanet olunuz, Çocuklara emanet olsun bütün bir dünya ne dersiniz? Niye zihinlerinizi dönüştürmek veya kişilere, olaylara ve fikirlere bakışınızı değiştirmek zor geliyor sizlere :))

Çocuklar canavar olamayacağına göre canavar olan yetişkinler midir sonuçta? Belki ve yine kim bilebilir ki? 

05 Temmuz 2021 6-7 dakika 191 denemesi var.
Yorumlar