Farklı Bir İnsan

Diz kapağının üzerinde,baldırında ve diz kapağının alt tarafındaki geniş yırtmaçlı pantolonuyla içeriye girdi Mert. Onu görenler direkt pantolonuna gözûnü dikiyor alaycı bakışlarla süzüyorlardı. Oradan biri atıldı,"Mert bu ne lan" dedi gülerek. Mert sakin,"Niye ne olmuş" dedi. "Olum baksana bu nasıl pantolon yakışıyor mu senin gibi ağır bir adama?" Mert bu soru karşısında pekte şaşırmadı. Ezberci,ukala,yenilik,farklılık düşmanı bir zihniyet. Diye gecirdi içinden. Cevap vermek bile istemedi,sustu. Geçti yerine oturdu. Dayanamadı"Abi niye takıyorsunuz ki bu kadar, ne olmuş üzerime,ne var bunda?" Dedi. Bu kez içlerinden balık etli,keskin bakışlı,eğri büğrü yüzü olan genç araya girdi,"Hep batıyı özenmekten oluyor bunlar. Ne güzel kendi kültürümüz varken bu ne lan!" Mert cevapladı,"Abi valla bu pantolonu batı giyiyor diye giymiyorum,sevdiğim için giyiyorum. Yani birinin üzerinde görüpte kesin bende giymeliyim bundan demedim. Çok yanlış düşünyorsunuz. Biraz farklı bakın hür olun hür." Genç arkadaş bu kes sert çıkıştı "Siktir git lan! Bir de bize laf ebeliği yapma." Bu söz Mert'in çok ağırına gitti hiç düşünmeden aniden yerinden fırladı bir şey söylemeden dışarı çıktı.

Mert farklı düşünmeyi,farklı bakmayı seviyordu hayata. Her gün yenilikler düşünür her gün farklı bir biçimde çıkmayı isterdi insanların karşısına. Bu sebebten bazen saçını uzun bırakır,bazen çok kısa tutar,bazen sakallı,bazen tam tersi. Farklı farklı tarzlar yapar. Elbiseler istediği tarzda olmadığı vakit,kendi bir şeyler yapar,üzerine yama,boya filan yapardı. Bazı kazak ve pantolonlarına şeffaf cep yapmış içine de resimler,güzel sözler koymuş,öyle çıkmıştı insanların karşısına. İnsanların gözünde değişik fakat çok saf temiz bir çocuktu.

Son yaşadığı olay canını sıkmış olacakki eve gider gitmez yine farklı bir tarz yapmaya karar verdi. Kazağının bir kolunu kesti. Yakasından aşağı kadar bir şerit çekti. Pantolonunu diz kapağından aşağı kadar ön tarafını kare şeklinde kesti. Uzun dalgalı saçlarının bir yanı kesti bir yanını uzun bıraktı. Ne kadar da kendi de hoşlanmasa bu durumdan toplumun karşısına böyle çıkmak istiyor onların bu anlamsız tabularını yıkmak istiyordu.

Yaptığı bu tarzla ertesi gün sokağa çıktı. Karşıdan bakınca deli gibi görûnen Mert yüzünde tebessümle elleri ceplerinde umursamazca ilerliyordu. Onu gören büyük küçük herkes dikkatlice süzüyor ve gülüyorlardı. Mert olanların farkındaydı. Ne olursa olsun umursamayacaktı. Söz vermişti kendine, her ne olursa olsun vazgeçmeyecekti. Kimisi sesli gülüyor,kimisi "Deli lan bu çocuk. Tipe bak hele." Diyerek alay ediyordu. Mert gözlerini yumdu,kulaklarını tıkadı. Bir kafeye girdi. Bütün kafe dönüp ona baktı. Görenler görmeyenlerin kulağına fısıldadı,kaş göz yaptı Mert'i göstererek. Mert yine aldırmadı. Bir çay içti ve eve gitti.

Eve geldiğinde annesinden de tepki aldı. "Oğlum ne bu halin. Elalemi kendine niye güldürüyorsun. Kendine bir çeki düzen ver." Elalemin ne dediği Mert'in umurunda değildi fakat en yakınındaki annesinin bile buna bu şekilde tepki göstermesi zoruna gidiyordu. "Anne" dedi. " Siz farklı düşünemiyorsunuz ve bu yüzden farklı düşünene karşı çıkıyorsunuz. Banane elalemden. Saygı duymayı bilmeyen henüz daha insan olamamıştır benim gözümde. Asıl tepki verilmesi gereken durum bu. Asıl alaya alınacak karşı çıkalacak durum bu. Saygı duymayı bilmeyenler hakediyor asıl bu hakaretleri. Bizim böyle şeylere takılmamamız gerekir. Asıl ihtiyacız olan şey sevgidir,saygıdır,hoşgörüdür. Kaç gündür içime atıyorum al sana döktüm içimi işte. Sende anlamazsan beni kim anlayacak artık anne. Kime anlayacağım derdimi,kimden saygı bekleyeceğim. Onlar düşünemedikleri için bunca tepkileri. Beyinleri bir kabukla kaplı. Ben bu kabuğu kırdığım için bana böyle bakıyorlar." Mert'in annesi de ne kadar da karşı çıksa bu duruma yine de oğlunun bu sitemlerine dayanamadı gözleri doldu sarıldı oğluna "Oğlum,yavrum tamam peki tamam ama insanlar gülüyor,alay ediyor işte. Hangi anne bu durumu kabullenir. Ben senin adına üzülyorum yavrucuğum." Mert'inde gözleri dolmuştu. "Tamam anne yine de biraz abartıdan kaçacağım. Ama kimse hür düşünmeme mani olamayacak bunu da böyle bilesin." Dedi. Annesi Mert'in gözlerine baktı,elleriyle göz yaşlarını sildi. Bir bardak su getirdi. Mert'e uzattı,"Tamam yavrucuğum ne yaparsan ben arkandayım." Dedi. Mert" Sağ ol anne" dedi ve odasına geçti.

Aradan yıllar yıllar geçti. Mert yine aynı Mert oldu hep. Sürekli alaya alındı,sürekli tepki çekti. Böylesine dışlanan alaya alınan bir gencin sonu ne oldu dersiniz?

13 Mayıs 2018 4-5 dakika 25 öyküsü var.
Yorumlar