Kısa Kısa

Tuvaletten çıktı. Elini yıkamak için lavaboya doğru yürüdü. Etrafına bakındı,kimse yoktu. Açtığı suyu,elini yıkamadan kapattı ve çıktı.

2.

Evde tek başına kalmıştı. Banyoya girdi. Herkesin çok beğendiği tüysüz bembeyaz bir vücudu vardı. Çeşit çeşit kremler aldı,her tarafına sürdü. Başkalarından görse kusup"iğrenç" diye tabir edeceği uygulamaları kendinde pekala normal buluyordu.

3.

Yetmiş yaşındaydı. Üzerinde gençken yapamadığı,cesaret edip de bir türlü niyetlenemediği hadiselerin pişmanlığı vardı. Yanından geçen gûzel genç kızların rayihası onu o yaşta tatmin ediyor, hala korkmasa birini çekip yanına türlü fanteziler kurguluyordu.

4
Akşam namazını kıldı. Geldi yanımıza oturdu. Biraz dini konulardan bahsetti. Dinledik dinledik..

Namazı ara ara kılıyormuş. Arada içki içiyormuş. Arada ilişkiye giriyormuş. Bizzat şahit oldum. "Öyleyse ne diye Dine inanmayana öfke kustun be adam!"Diyemedik.

5.

Arkadaşlarım ve ben oturuyorduk. Derken dışardan gelen bir arkadaş panik bir şekilde içeri girdi. Biraz tedirgin:

-Oğlum yemin ediyom kanım dondu lan!
-Ne oldu? Dedik.
-Az evvel beşinci kattan bi kadın düşmüş. Her taraf kandı.

Uzun boylu yakışıklı olan arkadaşım hiç etkilenmemiş gibi normal biseymiş gibi karşıladı.
-Ya tüh yazık olmuş. Dedi yinede.

Az sonra aynı arkadaşımın telefonu çaldı. Az evvel bütün kasları normal her zmanki gibi hareketli bir haldeydi. Donakaldı. Telefonu elinden düştü. "Ne oldu?" Demeye kalmadan fırladı.

Az sonra haberini aldık. Beşinci kattan düşen kadın annesiymiş.

6.

"Seviyorum" derdi. "Çok seviyorum."

İki yıl geçti evliliğin üzerinden. Bu heyecan bu istek kalmamıştı.
Şimdilerde bırak seviyorum demeyi bazen birbirlerini görmeye tahammülleri kalmamıştı.

"Sonradan anladım" dedi. Gençliğin ateşiyle cinsellik dürtüsü bizi birbirimize kelepçe gibi bağlıyordu. Yeni yeni anladım. Her şeyden önce iyi bir dost olmamız gerekirmiş.

7.

Saygı değer bir abim sordu.
-Daha evlenmeyi düşünmüyor musun?
-Hayır dedim.
-Daha ne zamana kadar kendini tatmin etmeyi sürdüreceksin dedi.
-Sen yalnızca o sebebten evlendiysen keşke evlenmeseydin. Dedim.

8.
Herkes haklıydı. Herkesin kendince sebebleri vardı. Anlaşılmazlığın ana sebebi buydu. Kavgaların,cinayetlerin...

Yoksa iki insan niye birbiriyle tartışsın.

9.
Herkesin içinde gizlediği saklı duygular vardır. Kimi hiçbir şey düşünmeyerek kendini rahatlatır. Çünkü düşünse sinir krizleri geçirebilir.

Benim karım veya kocam öyle şey yapmaz. Halbuki yapan çok.

Daha bir gün evvel aklından türlü şehvetler geçirmiştir yoldan giden bir bayana bakarak. Çoğu yapıyor bunu. Demek ki başka bir yerde başka insanlar tarafından kendi eşine böyle bir şey olması yüksek.

Kimse kimsenin içinden ne düşündügünü bilemez değil mi?

10.

Yıllardır beraber yaşadığı kocası felç olmuştu.

Biraz ötede oturuyordum sesleri bana geliyordu. Komşunun biri nasıl oldu enişte? Dedi.

Kısa ve net cevapladı.

-Ölmedi ki kurtulalım.



Böyle olmayanlar bana kızabilir. Sizleri tenzih eder hepinize saygılarımı sunarım.