Üç Harfliler

Kahvaltıda, Mesut ağzındaki lokmayı yutmak üzereyken elindeki çatalı masaya indirdi. Lokmayı yutkundu ve bir peçete alarak ağzını sildi. Eşine dönerek:
-Gece çok korktun mu?
Burcu başını salladı
-Evet, diyerek konuşmasını sürdürdü:
-Akşam tüm ışıkları kapattım hatta emin olmak için tekrar tekrar baktım. Sabah uyandığımda banyonun ışığı yanıyordu.
Mesut bu anlatılanları dinlerken Burcu korkmasın diye hemen lafa girdi:
-Ben sabah banyoya girdim belki ben unutmuşturum. Dedi.
Burcu derhal cevabı yapıştırdı:
-Ama her seferinde oluyor dedi.

Mesut yine de onun korkmaması için elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Aslında böyle vakaların psikolojik olduğunu ne kadar kafana takarsan o kadar gerçekleşeceğini yani beyninin onu kandıracağını söylüyordu. Burcu ise bunu bizzat yaşadığı için gerçek olduğunu biliyordu. Kendince yaşanılanların hepsi gerçekti.

Burcu çayını doldururken tekrar lafa girdi:
-Biliyor musun bu gece sana zarar vermemi istedi.
Mesut ne kadar korksa da bunu belli etmemeye çalışıyor hiç istifini bozmadan sakince onu dinliyordu.
-Yaa dedi. Gülümseyerek mesut. Demek öyle sen ne dedein ya peki?
Burcu biraz sitemle:
-Şakanın sırası mı Mesut? Zaten çok korkuyorum. Gece seni sıktığımı hatırlıyorsun. Bunu onlar istedi.

Mesut olayları sakince dinliyor kendi başına böyle şeylerin hiç gelmediğini bildiği için yine de "Ya doğruysa" diyerek onu anlamaya çalışıyordu.

Mesut ilk olarak annesini aradı. Durumu ona izah etti. Annesi:
-Evladım bu gibi durumlar birçok yeni evli çiftin başına geliyor. Sakın korkmayın. Sabırla eşini teselli et zamanla elbet geçecektir. Bizde de olmuştu kendiliğinden geçti. Bir de böyle şeyler için bazı hocalar var bazı inanışlar var ama bilemiyorum evladım. Hocanın birisine bir danış istersen.

Mesut annesiyle de konuştuktan sonra iyice tedirgin olmaya başladı. Aklından:"Demek birçok çiftin başına geliyor. Acaba gerçekten doğru mu? Çünkü herkes cinlerin,perilerin varlığından bahsediyor. Ve ismini bile söylememek için 'üç harfliler' diyorlar. Zamanında ben de çok korkardım. Herkes bir şey anlatırdı. "Gece gelirler,ayakları terstir vs." İnsan elbette korkuyor çoğu kez uyuyamıyordum. Ne zaman ki düşünmemeye başladım rahatladım. Ya ben şanslıyım ki bana gelmiyorlar ya da öyle bir şey yok. Ama insanlar öyle bir şey yoksa niye yalan söylesinler ki neden korksunlar bu kadar?

Mesut böyle düşüncelerle iş yerine vardı. İş yerinden yakın dostu Haceli dini bütün hatırı sayılı adamlardandı. Ona anlattı. Haceli yüzünü ekşiterek:
-Yapma ya tüh! Aslında birkaç yöntem biliyorum. Sen onu uygula. Gece yatağının altına bıçak koy. Haceli kendi kendine tekrar çıkıştı:
-Ya da yok öyle yapma. O bıçakla sana zarar verebilir.
Mesut bir anda terledi. Nerden biliyordu zarar verebileceği ihtimalini. Çünkü Burcu da bugün:"Sana zarar vermemi istediler." Demişti. Bunu hiç sormadı Haceli'ye. En sonunda Haceli:
-Bir hoca bulalım en iyisi dedi.

Gece Mesut bütün ışıkları kontrol etti. Hepsinin kapalı olduğundan emin olduktan sonra eşinin yanına sessizce sokuldu. Bu gece uyumama niyetindeydi. Eşinin uykudaki davranışlarını gözlemleyecekti. Biraz vakit geçtikten sonra Burcu tuhaf sesler çıkarmaya başladı. Titriyor yorganı üzerine sarıyordu. Yavaşça ellerini Mesut'un boğazına doğru yaklaştırdı. Mesut dikkatlice bu ağır ağır ilerleyen elleri takip ediyordu. Burcu bir anda Mesut'un boğazına yapıştı. Mesut ani hareketle Burcu'nun ellerini boğazından attı. Ve:
-Burcu Burcu! İyi misin diyerek onu sirkeledi.
Burcu kan ter içinde uyandı. Saçı başı dağınık hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
-Yine sana zarar vermemi istediler Mesut. Dedi.
-Korkma hayatım,korkma birtanem ben yanındayım diye onu yatıştırdı.

Sabah mesut Burcu'dan önce uyandı. Işıkları kontrol etmeye gitti. Işıklar yanmıyordu. Eğer yansa o da inanacaktı. Yine de şüphede kaldı,böyle bir şey gerçek mi yoksa psikolojik mi diye. Hiçbir şey anlayamadı,bu durum hayatında bir giz olarak kaldı. Birkaç ay sonra eşi de düzelmişti. Her şey yoluna girmişti. Mesut çektiği zorlukların ardından derin bir oh çekmişti ve: "Allah yeni evlenen çiftlere sabır versin." Demişti.

28 Mart 2018 3-4 dakika 25 öyküsü var.
Yorumlar