Adım Hüzün
Mavimtrak
Gecelerin karanlık yağmurları yağdıkça üzerime...
Hâyalini giyinmekten gözlerimin
Irmakları kurur
Sen kokan nefesim dururken
O zaman
Hasretin vurur
Sûkunetim parçalanır
İsyankâr saatler yelkovana
Akrep zamana kan ağıtlar sürür
Cinayet sahnesine lûgatim
___________mâmoste...
Hüzün yağarken bulutların grisinden
Vuslat kokuyor gözlerimin irisi
Kalbimin ıssızlığında recm edilen
Kör bir kalem dilsizliğim
Gülücükleri katledilmiş çocukluğumun
Avazıma çöreklendikçe senli sözcükler
Dilimin ucunda ıslanır
Yutkunsam uçuruma yürür yüreğim
Dilimin yakarışında yapraklar ürperir
Dem vakti şimdi
Melanet yağmurları iniyor üzerime
Suların, rüzgârın buz k/estiği yerde
D/üşüyorum uçurumlardan
Yazdığım bütün kelâmları yakıyorum şimdi
Bütün umutları baharlardan ödünç aldığım
Göç yazılmış
Kan lekesi üzerine düşen kül ahengi
Sana geç kalmışlığım yarım kalmış bir şiir
Ve kanayan bir kalem dilsizliği kalbim
__________mâmoste...
İçimdeki fırtına
Hüznüm de taşıdığım deprem
Hüzün bulutları gizledim gözlerimin hâresine
Ürperir zaman hayatın zêrrî rengine
Ve kanayan bir kalem
Bıraktım!...
Islak ıhlamur kokularını
Karanlıklar diledim
Üşürse üşüsün sevda çığlıklarım!!!
Ve
Şimdi
Tüm umut kırıntılarımı yamalı ceplerimden alıp
Yağmur buğulu camımın pervazına yem bıraktım
Bir hoşça kalla...
Ben mâmoste ;
Dinle bak,
diz çöküyorum yakarışsız
gözlerime bakarsan
yüreğime tırmanır yakut gök,
belki deliksiz uyurum
anne eline gereksinim duymadan...
Renk dediğin lâl bir koku,
hüzün bulutlarını aldım mabedime
erir gülücüklerin dilimde,
üşümüşlüğünün vazosunda donar acı
utanır kendinden,
şifresiz bir dipnot bırakır çığlıklar...
Pencereyle kavgası yoktur buğunun,
üstüne hoşçakal sıçramıştır
biraz da ıhlamur kokusu!
Tebrik ederim sevgili Gizem. Daha nice güzel şiirlerini okumak dileğiyle.