Biz İhtimali
Nasıl bir tesadüftü seni bana getiren
bir an gibi kısa
ama iki ömür kadar uzun
yürümeyi sana gelmek için öğrenmişim ben sanki
sanki sen konuşmayı bana merhaba demek için öğrenmişsin
birbirimizi bulmak için büyümüş olabilir miyiz acaba?
seni bana getiren
beni sana toplayan ve ikimizi biz olmaya zorlayan şu zaman
aynı yüzyılda, aynı gökyüzünün altında, aynı yeryüzünün üstündeyiz seninle
ne zor bir ihtimaldi hiç düşünüyor musun?
mayıs çiçeklerini haziran kurutmadan önce
sele dönüşen bir yağmur olduğunda zaman o gece
ömrüme bir çağ açan varlığın, bir çağ gibi kapanırken
bir iz bırakmıştı geriye senden
bir özlem izi..
oysa;
bilmezlerdi böyle bir çağı hiç kimse
görmezlerdi böyle bir izi
ve özleyemezlerdi bizi; bizim gibi.
zamanda toplanıp; emeklemeyi, yürümeyi ve koşmayı
konuşmayı, şarkı söylemeyi ve şiir yazmayı anlayamazlardı ki
özleyemezlerdi, özlediğimiz gibi.
Oysa biz öğrendik, konuştuk; şimdi şiir yazıyoruz işte
işte yine, yeniden, haziranın onyedisinde
kapanmış bir çağın üstünde yine çiçek açıyoruz birlikte.
sevinç nidaları arasında zamansız o çocukluğun miladını yaşıyoruz hepimiz. doğa ahenk her daim şiir. kutluyorum