Bu Hasret

Rüzgarı,fırtınayı
Hissetmeli ten kafesi
Çünkü rüzgar dağıtır
Gecem saçlarımı
Temiz havaya karmalı
Dumanlı ,yanık ciğerim.

Bu hasret babaya
Bu hasret anaya
Bu hasret bacıya
Bu hasret oğula
Bu hasret yare...
Bu hasret dosta
Bu hasret hemşeriye...

Dün Güneş'e kardık
Bu gün rüzgara
Badem ağacı olsaydık
Tozlaşamazdık
Açmadılar daha
Bir erkenci erikler çiçek.

Tabiat ana biliyor işini
Ne zaman çiçekleneceğini
Ne zaman dölleneceğini
Ne zaman hamlanacağını
Ne zaman ereceğini.
Ne zaman kuruyacağını.

Bu hasret anaya
Bu hasret babaya
Bu hasret bacıya
Bu hasret oğula
Bu hasret yare...
Bu hasret dosta
Bu hasret hemşeriye

Dar gelir sürgün
Ev hapsinde geçen
Günahkar bir kul
Ölmez bir nefs
Doymaksız hasret.

Aç açın halinden anlar,
Tok tokun.
Bu bilinç ağırlığı...
Kor gibi yanar
Yanar yürekler.

Bu hasret anaya
Bu hasret babaya
Bu hasret oğula
Bu hasret bacıya
Bu hasret yare...
Bu hasret dosta
Bu hasret hemşeriye...

Rüzgara sal kendini
Dağıtsın saçlarını
Dokunup geçsin eline
Yüzünü okşasın az
Müşvik bir tabiat ana gibi.

Boğulup durma yalnızlığında
Her şeyin para olduğu bu düzende
Tükür paranın pulun içine
Kendi yaşam alanında
Aniden sona eren bir sevgi.

Bu hasret anaya
Bu hasret babaya
Bu hasret evlada
Bu hasret kardeşe
Bu hasret yare...
Bu hasret memlekete
Bu hasret dosta
Bu hasret eşe...

Hep dert sürgün veriyor
Hep bir tas tasa
Ağır gelir can
Yüklü bir katır inadı
Taşı babam taşı...