Çaba
Eskilerin anlattığı kitapların yazdığı
İnsanların yaşamak için didindiği bu dünya
Hayvan demenin az kaldığı bir tarih serüveni
Belki macera belki mecburiyet
Seçim şansının aslında olmadığı
Var gibi göründüğü gerçeklik yanılgısı
Öncekilere koşun yürüyün vurun kırın demişler
Gaza demişler, vatan demişler, su başını tutalım demişler
Yenilere basın kılavyeye ses etmeyin izleyin seyredin sanallaşın demişler
Çocuklara ayrı yalan anne babaya ayrı yalan söyletmişler
Tüm öğretilerin iflasa sürüklendiği bir çağ başlangıcı
Melankoli...duygusallık... hayal...
Lakin yaşama isteğinin her dönem her çağ biraz daha sıradanlaştığı
Bir dünya...
Altı ateş ortası su kaya üstü toprak ağaç gökyüzü
Bir saçmalıklar formülgilleri içinde
Tüm ilimlerin sustuğu tüm zihinlerin robotlaştığı
Ölümün aranmaya başlandığı bir çağ bu çağ
Hiç bir şeyin yetmediği hiçbir hazzın hiçbir hayalin tatmin etmediği
Bitimsiz bir bitim içinde çürüyen insanlık alemi
Ben sen o biz siz onlar kabristanı
Proton nötron elektron ruh zihin vicdan ve niyetin cehennemi
Mutlu olabilmek için görmeden duymadan hissetmeden gülücüklerin dağıtıldığı
Herkesin riyakar her şeyin kokuşmaya başladığı bir karanlığın başlangıcı
Elleri titremeye durmuş bir ihtiyar çaresizliği
Ciğerleri iflas etmiş bir anne baba çaresizliği
Ne olduğunu olacağını bilmeden büyüyen çocukların cehennemi bir dünya
Mağarasından çıkan kötülük kokulu bir Tanrı
Cennet söylentileriyle tecavüze uğramış bir insanlık
Çıkışı kaçışı kalmamış bir girdap
Bir labirent içinde dört dönen düşüncelerin şaşkınlığı
Gözlerine ışık tutulmuş gibi apışıp kalmışım
Islatmayan su, yakmayan ateş,
Çürümeyen ağaç, esmeyen rüzgar arıyorum
Tanrıyı çay gibi demeyip kahvaltıda içmek
Mangalda pirzola gibi pişirip mideye atmak
Sonra tuvaletten boça edip
Ol Tanrıdan durmadan istemek dua etmek
Kendi kuyruğunu yutan bir Tanrıdan medet ummak mıdır yaşam
Düşündükçe Tanrı düşmanı olmak mıdır
Düşündükçe karanlığa gömülmek midir
Düşündükçe ölmek midir
Öldükçe yeniden dirilmek midir bu döngü
Hayır hayır olamaz
Başka bir şey olmalı
Başka bir umut başka bir hayal daha güzel bir istek olmalı insanda
Ot yetişir ceylan yer ot karşı koyamaz
Ceylan kaçar kurt kovalar yakalar parçalar ceylan karşı koyamaz
Ayı bulur mantarı leşi balı, mantar leş bal karşı koyamaz
Aslan parçalar kendi yavrusunu yavru karşı koyamaz
Sırtlan kemik yalar kemik karşı koyamaz
Planktonlar balığa balinaya
Sincaplar tilkiye sansara
Cemaat imama
Milletler devletlere
Ayak başa kıl deriye gözyaşı retinaya kirpiğe
Harfler şekiller sayılar kaleme kılavyeye karşı çaresiz
Düşünceler düşüncelere karşı bir çıkmaz içinde
Keşke bir Tanrı olsaydım diyorum üstad
Beni yarattığını düşündüğüm Tanrıdan daha güzel yaratırdım her şeyi
Bizi yaratan Tanrı cahil cühela hayali kıt zevki ahmak gücü vahşi ve ahlaksız
Merhametim Tanrıdan bile büyük sanki benim
Hiç bir, zerre kadar bile kötülüğüm yok özneye nesneye fiile
Olan bitene olmuş geçmişe olacak geleceğe hiç bir art niyetim yok
Hayatta zihinde kalpte yani şu gerçeklik denilen dünyada
Ölümden başka yaşamadım dediğim hissetmedim dediğim ne kaldı ki
Bitti galiba yaşanacak en türlü tüm her şey
Bu çağda bitti galiba sevinç neşe huzur mutluluk denilenler
Üzülmek acımak ağlamak da kalmadı
Yokluk sardı her bir yönden
Varlık vahşileşti
Esmeyen bir rüzgarın ortasında sönmeyen bir ateş gibi
Susuzluğu artıkça su kaynatan bir tencere gibiyim
Fokur fokur nereye gidiyor bu buharlar bu maddeler
Bu mana denizinde neden hareket edip duruyor yaşam
Neden durmuyor bir put gibi olan biten her şey
Kıpırtısız bir gerçeklik mümkün değil midir
Neden yaşıyorsunuz bu saçmalıklar dünyasında
Neden koşturuyorsunuz neden konuşuyor yazıyorsunuz
Ey benin içinde hapsolmuş tüm benlikler senlikler onlarlıklar
Baştan veya sondan eklemeli ne fark eder
Ne fark eder yarını bilmek
Neyi değiştirir geçmişi bilmek
Neyi değiştirir şimdiki zaman
Mekanın gereksiz kaldığı bir tür haline gelmek için mi tüm çabalarımız
Zamansız bir ölüm
Mekansız bir yaşam istiyorum tez elden
Neden mümkün değil neden ben hala yaşıyorum
Sevgi girdabında tebessümün verdiği o muhteşem şey ne güzel
Ne güzel böyle yaşamak sonsuzluğun sonuna kadar