Kubbe-i Sayha

Bir sayha düştü suya mukaddes Buhara'dan

Ruhum fırkatli çölde meded bekler sahradan

Mücerret kan çıkar mı kabuk sarmış yaradan ?

Elinden tutup çeksem şu bedbaht gezen sağı

İlâhi kandillerden görelim kutlu çağı

Yarab ne kutlu şehir o yer ne güzel yerdi

Dualar gökyüzünü yıldız gibi süslerdi

Taşlar dile gelerek Yüce Yesevi derdi

Yağmur mu deşti dağı kapandı ruh kuyusu

Neden kulaklarıma değmez bülbül hu husu ?

Bahaeddin sofrası Hak deryasına akış

Bir nokta-i nazarla maveralara bakış

Kalplerden taşan iman gök katlarında nakış

Bir arşın kaleminden damlayan nakış olsam

İmanlı gönüllerden ukbaya bakış olsam

Havarizmi gözlere billûrdan nuru koydu

Buhari kitabıyla susamış ruhlar doydu

İkinci cennet varsa işte Semerkand oydu

Dünyalar benim diyen geçemez bu kapıdan

Muhammed'e mest olan o mübarek yapıdan

Senki Belh diyarının kudretli padişahı

Senki Allah yolunda yaktın cümle günahı

Selam sana Ey Ethem işte şahların şahı

Nurdan bir taht veriyor bir nazenin iğneden

Bakir sahillerinde çağlayan denizlerden

Yanlız Yaradan vermiş böyle şanlı bir nizam

Nizamülmülk eliyle Bağdat gibi intizam

Ey Bişr neden yürekler böyle bedbaht böyle ham

Çıplak ayaklarınla nurlandır alınları

Sökülsün kalbimizden pıranga nalınları

Kızıldeniz ; köpürür , yol vermez okyanusa

Bir küflü et parçası ve efsunlar tek yasa

Kalksın yerden göklere Musa elinde asa

Sıradağlar başeğsin kehkeşanlar açılsın

Rabbin pak kullarına yıldızları saçılsın

Ey sayha düş önüme yollarım çıksın düze

Nemrud'un alevinden güller saçılsın yüze

Adımız yazılacak göklerde ölümsüze

Bir yanda Habibullah öbür yanda İbrahim

Milletiyiz milleti çok şükür Yüce Rahim

Bin asırlık hülyamı sayhalardan dinlerim

Ben yitik bir tarihim kubbelerden inlerim .

k a gazioğlu