Rüya Kapanı...

Naftalinlediğim erkekliğimi sıyırıp kınından
Öpüyorum ölümsüzlüğe baş vermiş areolalarından
İsyankar memelerini

Ve
Öldüren cazibesiyle gürül gürül çağlayan
O mahrem nehrinin asırlar süren yalnızlığına da
Son veriyorum
Gotik sakalımın karşı konulamaz kalabalığıyla

.
.
.

Hep sevdim yaşamın kirlerini...
Asla utanma bu yüzden üzerindeki kızıl elbiseye leke
Şehvet kalıntılarından!

Sıyırıp omuzlarından askılarını
Çekip çıkarıverdiğim an kadife teninden o kızıl elbiseyi
Örtmeye çabaladığın mahremindeki azizenin ruhuna
Ustaca gizlenmiş
Ve
Asırlardır yolumu gözleyen
Azgın bir dilberle karşılaşacağımı
Çok iyi biliyorum çünkü

Ruhuna açılan o gizemli kapındaki sır perdesini
İndirecek kaşif çıplağımdaki işinin ehli bele
Korkusuzca dola bu yüzden
Hacmimce araladığım süt beyaz bacaklarını!

Buzul çağının savaşçı hoyratlığını
Asılardır ruhuna zırh taşıyan erkekliğime
Teslim edebilirsen şayet kadınlığının üşüyen yanını
Sözlere...
Ya da
Kağıtlara dökülebilmesi mümkünsüz
Sırlar damlatacağım
Marazlı ruhundaki bakir topraklara
Yenidünya denizleri gibi sanki... Uçsuz ve tuzlu hayli...

::

Ellerim...
Bu son günlerde
Söylencelerimize karışıyor olan her günsüz vaadinle
Ellerim daha da siyahlaşıyor
Ve
Bu son günlerde
Dostum deccalın yeni açtığı bir genelevin de
Bol paralı fakat gönülsüz müdavimi oluveriyor
Sensizliğin kurağında yağmur dilenen biçare ruhum

(İktidarsızlığımdaki muhteşem ironi ile de
O genelev orospularının dillerine
Bir gayret emedurdukları
Bitimsiz kocaman nane şekeriyim...)

Ki zaten
Tek gözü kör
Bir diğeri gizeme çekik
Uzak diyar kokulu bir dilber
Okaliptüs özlü merhemlerle ovuyor
Bu şiiri yazmaya çabaladığım ilhamlar boyu
Erojen hissiyatlarımın tümünü!

Ruhum
Her isyanında biraz daha sarmalanıyorken
Ziftli sarmaşık yapraklarıyla
Söyle şimdi;
Uykuya kapanmaya meyilli gözlerim
Daha ne kadar beklesin?
Portakal çiçeği yapraklarından
Kendi ellerinle yapacağın o ince işçilik rüya kapanını

Ki biliyorum;
Yalnızca sana kabarabilen devasa kudretimle
Dokunduğum ilk an ak teninin derinine
Sen de yanacaksın
Karanlığa kafa tutan cesur hayalindeki ateşle
Ve
Güdümlün jigolo ruhum
Ölçümsüz şefkat patlamalarıyla ne vakit
Kucaklayacak olsa
En derinlerinden boşalan hissiyatlarının tümünü
Doyumsuz fahişe ruhuna yandaş cismin
Sımsıkı kavradığı mahrem yularımı çekiştirip
'Yeniden... Yeniden'
Yakarışlarıyla
Bir kez daha sürükleyecek
Yaşlı bedenimi o ateşin kavuran korlarına
Yalın ayak...

19 Nisan 2018 135 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 👍 Değerli şair sevgimle...

  • 6 yıl önce

    ..gerilimi seyreltilmiş romanın aksiyonlara kapalı bölümlerinde bilimselliğe dayalı sporun teknik yönleriyle hüzünlü anlatımı olarak okudum güzel şiiri tebriklerimle kutlarım..ud83eudd20