Sahipsiz Tahtın Mücevhersiz Tacı

Ben, bugün hiç duymadığın bir sesim.

Hiç olmadığın bir yer,

Hiç çıkamadığın bir dağın tepesinde sisim.

Gözümün bakmaya korktuğu yolun kasvetiyim.

Ben, aslında korkularımın ta kendisiyim.

Gözlerin karanlığa bakarken nasıl aldatabilir ışığı ?

Aşkım mevsimlerini yitirmeye başladı.

Ne yazı kaldı, ne kışı.

Ne yazı kaldı, ne sözü.

Ne sözü kaldı, ne yüzü..

Utancını yitiriyor ve... ve biraz da arsız sanki.

Gecelerim gündüze dönmekte en az benim kadar kararsız.

En az benim kadar tutarsız..

Sus artık!

Sus yoksa gönlümün bir köşesine tekrar taht kurarsın.

Sahipsiz tahtın, mücevhersiz tacı.

Bu gece hiç olmadığım kadar sevgine muhtacım.

Karanlık gelsin de beni ışığından kurtarsın.

Kurtarsın, belki o zaman diner sancım.

Belki o zaman biter aşka olan inancım.

Tutunamadığım her dalın yaprağından özür dilerim.

Gün gelir, güneş doğar, ben giderim.

Bana ne kadar "seni istemiyorum" desen de,

Muhtaç olduğunda yine gözyaşını silerim.

Yokluğunun kokusuna zamanla da alışamadım.

Biraz menekşe kokuyor sanki.

Biraz gebeşçe.

Biraz sıkı olmuş olmalı ki düğümlerim,

Ne kadar çabalasam da ellerine ulaşamadım.

Ne kadar istesem de kokuna bulanamadım.

Sana kavuşamadım.

27 Ekim 2019 40 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar