Adalet Yerde Sürünüyor Neden Dersiniz

2005 yılından bu yana edindiğim bilirkişilik tecrübesi, bana yargı dünyasından değerli isimleri tanıma fırsatı sundu. Özellikle emekliye ayrılanlar arasında adlarını saymaktan onur duyduğum Galip Dinçer Cengiz, Sevil Cengiz, Halil Kızılkaya, Nevzat Eser, İsmail Kalafatoğlu, Gülay Aydın, Murat Aydın  ve Durmuş Taşdemir gibi yargıç ve savcılar, meslek hayatlarında bana gerçek adaletin nasıl tecelli ettiğini gösterdiler.

Bu değerli isimler, görev süreleri boyunca tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesine sıkı sıkıya bağlı kaldılar. Hiçbir zaman yan tuttuklarına, birilerini kayırdıklarına, dışarıdan gelen bir emir ya da rica ile dahi olsa doğru kararlarını değiştirdiklerine veya yanlış kararlar verdiklerine tanık olmadım. Bilirkişi raporlarımda, taraflardan birinin lehine veya aleyhine değişiklik yapmamı talep etmediler. Bir partiyle ilişkileri olup olmadığını asla sezinlemedim; yasalar doğrultusunda ve vicdani kanaatleriyle kararlar verdiler.

Hatta bazı duruşmalarını izleme fırsatı bulduğumda, onların ne kadar demokratik, saygılı, düzeyli ve yasalara uygun davrandıklarını gördüm. Lehe ve aleyhe tüm delillerin toplanmasına büyük özen gösteriyorlardı. Duruşma sonunda verdikleri kararlara ilişkin yüzlerine nefretle bakan, homurdanan veya olumsuz tepki gösteren bir sanık olmamıştı. Onların görevde olduğu dönemde, adalete güven istatistiklerde en üst sıralarda yer alıyor, halkın dilinde ve gönlünde doğru yerdeydi.

O zamanlar, şimdiki gibi elinde sopayla ortalıkta dolaşan, hukuk eğitimi almamış, anayasa ve yasalardan habersiz “bilirkişi” geçinenlerin yargı kararlarını tartışması söz konusu değildi. Karar mercilerine yönlendirme, kimine havuç, kimine sopa gösterme, sürgün imaları yapılamazdı. Yargı kararlarına itibar edilir, güvenilirdi. Hatta temyize çıkan karar sayıları bile bugüne oranla çok daha düşüktü.

Bugün ise adalete güvenin yerlerde süründüğünü istatistiklerden, akademisyenlerden ve araştırmacılardan duymadığımız gün yok gibi. Peki, neden dersiniz?

Anayasamızda yerini bulan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinde yaşamıyor muyuz? Yoksa temel değerlerimizde bir sapma mı yaşanıyor? Adaletin bu denli yıpranmasının altında yatan gerçek nedenler neler olabilir?

23 Mayıs 2025 2-3 dakika 21 denemesi var.
Yorumlar