Ağır Geçmiş

Geçen dakikalar,kaybolan istekler,sessizce gelen geceler... Toprak bir yol görüyorum,uzunca yol alıyor,boğazım yanarken yuttuğum tozlarla,son otobüs de olanca gürültüsüyle gidiyor.Günlerden ne bilmiyorum,en son ne zaman kendimdeydim bilmiyorum.Sanki yüzyıllardır aynı patikada yürüyorum.Esen rüzgar son gücümü de alırken bedenimden,duygularımı sevdiklerime iletecek bir kuş arıyorum. Etrafımda hiç bir canlı kalmamışken ben nasıl bu kadar dayanabildim diye düşünüp beynimi yakan şeyi merak ediyorum.Daha önce hiç cesaret edememişken bu sefer yalnızlıkla nasıl başa çıkmaya cesaret ettiğimi sorguluyorum. Gözlerimin arka planındaki ters görüntüleri düzeltmeye çalışırken ne kadar yorulduğumu ölçüyorum.Sonraları farkediyorum ki hayatımda ölçülebileceğim hiç bir sıfat kalmamış.Hepsini kullanmışım bir bir.Gözlerimi kısarak uzaklara bakarken yakıcı anılar canlanıyor gözümde.Avuntularımın arasında kaybolurken umudum yerini hüzüne bırakıyor.O an anlıyorum dünyada kalan tek kullanılmışın ben olduğunu.O an hissediyorum yalnız başıma bu yolu yürümek zorunda olduğumu. Hayaller arasında küflenmiş bedenimden her adımda başka bir duygum düşerken ait olmadığım topraklara,ayaklarımdan dökülen tozlarla geride dün gibi gelen yıllar bırakıyorum.

kaynak:sanatevi.tumblr.com

14 Şubat 2012 1-2 dakika 5 denemesi var.
Yorumlar