Ah Ölüm
Nedenini tam bilmiyorum ama pazar günleri içime kara bulutlar gibi bir hüzün çöküyor;ayrılık,ölüm,özlem,gurbet,hasret gibi kelimeler beynime çivi gibi çakılmakla kalmayıp yüreğimin ta ortasını mesken tutuveriyor.
Ailesi olanlar kırlarda bayırlarda piknik yapmanın telaşına kapılırlar.
Demir parmaklıklar ardında olanlar,"her şey son bulacak,"sözüyle avunurlar.
Hastane köşelerinde yatanlar,taburcu olacakları günün hayaliyle yaşarlar.
Halk edebiyatımızın eşsiz ve tartışmasız yapı taşlarından Yunus Emre "Ah Ölüm"adlı şiirinde şöyle der:
"Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler
Yunus derki gör taktirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler."
Edebiyatımızın bir diğer ustası Karacaoğlan ise:
"Vara vara vardım ol kara taşa
Hasret ettin beni kavim kardaşa
Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
Nice sultanları tahttan indirdi
Nicesinin gül benzini soldurdu
Nicelerin gelmez yola gönderdi
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
Karacoğlan der ki kondum göçülmez
Acıdır ecel şerbeti içilmez
Üç derdim var birbirinden seçilmez
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm."diyerek ayrılık,yoksulluk ve ölüm üçlüsünde geçen bir ömrün panoramasını çizer adeta.
Bazı uygulamaları ve haksızlıkları görünce,gözünü mal ve şöhret hırsı bürümüş vicdan yoksunlarını tanıdıkça "iyi ki ölüm var"demekten kendini alamıyor bazen insan.Gecekonduda da yaşasan saraylarda da yaşasan hastalıklar ve sakatlıklar yaş- statü tanımaksızın peşimizi bırakmayacaktır.
Vücudun anayasası vardır,değiştirilemez,değiştirilmesi teklif bile edilemez; kalp krizi geçirildiğinde fakire de aynı muamele yapılır zengine de,doktorlar her ikisine de aynı reçeteyi yazar,aynı eczaneden aynı ilacı alıp aynı saatlerde kullanırlar. Grip olanlara kanser ilacı verilemeyeceği gibi kanser olanlara da ishal veya kabızlık ilacı verilmez yani herkesin organları da,organların yeri ve görevleri de,hastalıkların teşhisi ve tedavisi de aynıdır...
Bir gün kapımı çalacak olsan da seviyorum seni ey ölüm,kimsenin gözünün yaşına bakmadığın için,kimseyi dışlamadığın için,kimseyi kayırmadığın için ve en önemlisi herkese adil davrandığın için.