Aiti Eştirme 5

5] Soyut olarak, günümüzdeki toplumsal ait eşme, bir bilinçli toplumsal sözleşmedir. Toplumun ve toplum eğitiminin, gelişmesi ile bu bilinç artmıştır. Böylece ait eşme bir zenginlik yaratma ve bu zenginliği paylaşmaktır. Yani zenginliğiniz bir tarafta oluşurken, diğer tarafta bunun paylaşımı olan demokratik standartlarınızı (paylaşım ve hukuk, ahlak ilkelerinizi) sağlamakla oluşacaktır.

Eğer yönetenle, toplumun biati söz konusu olsa idi, ne uzlaşmaz sınıflar; ne de derin sınıf farkı ve ne de temel huzursuzluklar kalırdı. Çünkü bunlar kimi kimine göre rızıkları farklı verilenlere inanılması türünden olacaktı. Bu tür bidati oluşumlar sorunu halının altına süpürmedirler. Topluma refah ve gelişme olarak yansımazlar. Olsa olsa biat, toplumun olası hak isteklerine karşı, bir korku bir sindirmenin, bir itaatin, halka; çekiç güç olarak yansır olması ve halkın sesinin çıkmaz oluşudur. Biati kültürde, demokratik talebiniz olamaz. Çünkü demokratik talepler biatinize aykırı olacaktır.

Toplumsal otoriteler de ise, biat yerine aksine yönetenler, toplumsal akideye bağlı kalmakla, toplumsal sözleşmenin, hukuk aşmasına tabi olmakla yükümlüdürler. Yönetimin kendisi, sözleştiği toplumun ait leşmiş bir gücüdür. Tepede toplumun gücü (hukuk) vardır.

Şimdiki toplumsal sözleşme, sözleştiği toplumundan yana oluşuyla, yani; toplumun mutluluğuyla, toplumun güvenliğinden yana oluşuyla, yasaların eşit uygulanmasından doğar. Hukuki işleyişler olan demokrasiden yana oluşlardan ötürü, bir ait eşilmedirler. Toplumsal refahın ve toplumsal hukukun işletilmesi içinde, yönetenlerle, yönetilenler, karşılıklı girişirler. Demokrasilerde, otoriteye olacak talepler toplumun kişilerini, toplumun insan bireylerini, toplumuyla ahit eştirir.

Başlangıcın sosyal yaşamı içinde birlik üyesinden önce, birliğin ata soyca otorite oluşları vardı. Birliğin sosyal deneyimleri, birlik üyelerine, imge ve kanı olacaktan verilen ait eştirme ilkesi vardır. Bu deneyimsel otoritelerin, sosyal birlik içinde yürürlüğe girmesi vardı. Bu türden aidiyeti oluşumlar, zamanla toplumların ortaya çıkması ile yerini, toplumsal yapılaşmalara bıraktı. Toplumların yeni iş paylaşımları ve toplumların yaşamı, yeniden üretme düzenleri ile toplumun hukuki taraflarıyla, sürekli değişen, karşılıklı sözleşmeleri şekline dönüşmüştür. Artık tabu, sözleşme ile yer değişen devinmedir.

Örneğin; hukuki taraflar, mülkiyetin özelleşmesi ile köle sahipleri, toprak sahipleri, üretim aracı ve üretim gücü sahipleri gibi konjonktür sel hukuki taraflarla, güncel olaraktan söyleş ilmiştir. Eski inançlara ait usuller de, giderekten önemini yitirseler de, halk içinde sürer olmuşturlar. Aiti olma ve yalnızlıktı yönelimi, toplumda üretime ve üretim felsefesine dönerken; halkın içinde geleneğe ve inançlara sarılmaya dönüşmüştür. Bu gün dahi, toplumsal bilinçli olamamanın kimi kişilerdeki bilinçsizliği, ya da şuursuzluğu vardır. Bu kişiler, emperyalist siyasi oyunlarla birlikte, bir toplumu, eski etnik aidiyetlerine, özgürlüktü, haktı, kimlikti gibi yaklaşımlarla döndürmeye çalışırlar.

Oysa etnik hiç bir özellik, sizin toplumsal dokunuzun bir özelliği değildir. Ne falan ata soy oluş, ne filan inançtan geliş, ne de ana dil oluş, toplumsal yapının, aranan bir özelliği ve zorunluluğu olmadığı gibi, toplumsal yapıyı param parça ederler. Tarih toplumlar tarihidir. Toplumlar tarihi de, bir yönü ile üretim tüketim ilişkilerini belirleyen, sınıflar tarihidir. Etnik aidiyetler tarihi değildir.

Bunların kısmice gen soy ve sosyal gen soy oluşları, toplum içinde hemen diğer ittifak üyelerine de, bir şekilde yansır. Etniklik böylece geri insanlık gücü olaraktan, aiti birimlere yansır. İlk buğu gücünü İngiliz aidiyetli gen ve sosyal soy olurlu biri buldu ise de ki bunu hiçte o gen ve sosyal soy oluştan ötürü bulmuş değildirler. İç dış koşulların uygun olmasıyla, TOPLUMUN GÜCÜNÜ yaratabilmeleri sayesinde olmuştur. Buğu gücünü kullanmak için illa da, o aidiyetli gen soy ve sosyal soy oluştan olmak gerekmiyor.

Gen soy oluşlar, kimsenin elinde olmayan, doğal bir zorunluluktur. Oysa toplumsal var oluş; insansal, toplumsal zekâ ve toplumsal gücün gerektirmesiyle, araçlı (teknik) bir akıllı oluş, diyalektiğidir. Etniklik halk yapının uhdesinde kalan, öznel değerli yargılardır. Toplumlar, çok zaruri bir geri kalış içinde olan toplumlar kendi etnik eğitimci düzenlenmesini yaparlar. Gelişmiş toplumlar bu sorunsallarını topluma taşımaz. Esasen ekonomisini ve refah paylaşımını, hukukunu, eğitimini, gerektiği gibi sağlayan toplumlarda, bu eğilimler gerilerler ve marjinal dururlar. Ancak bunların bozulması halinde, bunlar daha da, aktifleşip, durumu toplumsal kaosa götürürler.

Biat kültürü, değişmeye karşı oluşturulan dirençlerden; olgulara, inançlara dair kutsallıklar atfederek, etnik (feodal)kültün giydirilmesidir. Ve tepeden tabana, bir itaat ettirme, bir susturma, bir istismardır. Kısmi olumluluklarına karşın, daha çokta; hin olumsuzlukların biçimlendirilmesidir. Süreç içinde birçok yansıma ve kılık bürünmelerine uğramıştır. Kişilerin halk alanda, etnikçi bir aiti kimlik geliştirmesi, bir insan hakkıdır. Ama asla toplumsal alanın konusu değildirler. Toplum bunların aşılmasından sonradır.

5-Şöyle bir, hayali düşününüz. Bir toplumsal ilişki çözülüp, koparılsa, bütün devingen bağlılıklarınız, güvence sağlar olmanız ve refahı tüketişiniz, hukuk sağlayışınız yok olur gider. Eğer, yeniden bir toplumsal sözleşme yapmaz iseniz, bir daha da bu ilişkileri yenden sağlayamazsınız. Toplumsal ilişkileriniz koparken, halk sal olan; din, dil, örf, gelenek gibi aidiyetçe kimlikli ilişkileriniz, hiçbir şey olmamış gibi etnikçi var olmanız parça pinçik paylaşılan kişiler sayısınca, sürer gider. Neden? Çünkü toplumsal ilişki değ ildirler de ondan. Oysa toplumla birlikte toplumsal ilişkileriniz de çökerler.

Toplumsal aidiyet birlikleri nitelikli bir arada oluşlarken, sosyal birlikler, rast gele, sadece o kültçe eylemleri benimsemenizle gerçekleşir. Toplumsal nitelikler bir kişinin asla bilip taşıyabileceği aidiyetçe ilişkiler değildirler. Oysa sosyal halkçı birliklerin tüm özellikleri, hemen her kişide görülür bir sıradan ilişkilerdir. Yöneten bir kişisel bir aptallığınızı dahi bu, itaati kült ile saklar, saygınlaşırsınız!




Sürecek

13 Ekim 2010 5-6 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar