Alaycı Hasret

Biriken cümlelerimin kahredici yüklemi sevdiğim... Özümün adresini kaybetmişken, öznelerim sensiz yaşar mı? Kapılarımı kilitledim, pencereme kuşların sözü vardı; öylece bekleyip pencereme yalnızlık öpücüğü kondurup kalabalığıma inandıracaklardı beni, olmadı; misafir yürekli sevilerin turşusunu mu kuracaksın?
Biriken özlemlerimin kahreden ünlemi sevdiğim... Bütün enstrümanlarını çalsan da yüreğimin, seni düşünürken çalan kalp şarkılarımın sesini susturamazsın. İnsan bir kere sevmeye görsün, varlığı başka varlıklarla var olsa da, yokluğuna bile taparcasına sarılıyor...
Beni unuttun mu? Gücenmedim desem yalan olur, ama ben de kendimi unuttum. Yeni yeni hatırlamaya başlıyorum; senden önceki varlıklarımı sattım insafsızlıklara, insaflı yanlarına denk gelmek istedim sevdiğimin. Ödeşsek mi?
Ne desem de gelsen, yıllar yılı ne söylesem de gelişlerini getirsen. Yalvarmak aşkı küçültür, bir seksene uzanan aşk, bir ellilik kalmasın sonra. Yalvaramam, küçültemem. Gelsen dedim, bir dilekti bu. Dilek...
Mumları üfleyebilirim her türlü bahaneyle, sonra seni dilerim; mum sönmeden gelirsin. Belki de mum söner, umudum söner, sen öyle gelirsin. Hep aynı, öyle değil mi? Hep ama hep aynı...
İyi de, sen yokken ben aşka nefesim olduğunu haykıramam ki. Hapşırdığını duyar gibiyim. 'Benimle yaşa sevgilim' Her şey bir bahane seni severken, 'Tek benimle yaşa sevgilim'

Aşk olduğunu söylediğimde buna inanmadılar, onlar böylesine bir sevmek bilmiyorlardı ki, hak verdim onlara. Hem aşkı onlar yaratmazdı, aşk benim kalbimde vardı; onlar kimdi ki aşka aşk olmadığını kanıtlayacaklardı? Seni hissedince yaşıyor, yokluğunu hissedince ölüyor, hiç gelmeyeceğini düşündüğümde canımın acısından nefes alamıyorsam buna aşkın alası denirdi. Boş ver, onlar sevmeyi bilmiyorlar; bu yaştan sonra da öğretemem. Hep benim ağzımdan sen doldu satırlara, bir sefer de senin ağzından ben dolsun satırlara...
Yok, kendimi senin gözünden anlatırsam aşkı ağlatırım. Bir aşka bin nefret çok gelir. Hem nefreti hissetmeden anlatamam ben. Benim adım sende nefret miydi?

Bir yaşamak olayım sende, öyle bir yaşamak ki; yaşam dendiğinde dönüp yaşama bakmak yerine bana bakmayı tercih et. Hayır, bir emir kipi değil bu; yalvarmak hiç yok. Ben sende günahlarımı yıkadım, aslında benim en tatlı günahım sendin. Kendimden bile saklayarak sevdim çoğu zaman. Adını söyleyebilir miyim benim canım sevgilim?
Sevgiden öte, aşktan önce, benden önce; kendinden kopmadan gönlümde yeşeren... Bana seni sevmeyi çok gördüler, tutunmak istedim senin hayatımda olabileceğin fikrine; yardımcı olmadılar. Haklılardı, sen yokken var olanken ben varken yok olandım. Yokluklarımızla varlıklarımız bile bir değildi.

Dolaylı tümleci askıya alınmış pek sevgili yârim; bana senli masallar anlatır mısın? Bu gece senli masallarla uyuyup, yarın sabah senli mutluluklara yelken açmak istiyorum. Aklımın ücrasında yüzmeyi öğrenmişsin, bir başkasının aklıma gelip seni boğmaya çalışmasına izin vermem. Bir bilsen, yıllar yılı bende yalnız sen vardın. Şu halıyı bile seni sever gibi seviyorum, şu sandalyeye kıyamaz gibi oturuyorum ya hani; sandalyemi bile sen sayıyorum.
Haydi yeni bir yaşamak doğsun güneşten önce; ondan geriye doğru saydırma bana. Ben sensizliğin bitişlerine kanmak istercesine çok saydım yıllarca, direkt sıfır diyeyim de; birim ol, bizi tamamla.
Neden aynı kalmasına izin veriyorsun hasretimin? Saçları bile uzadı mevsimlerin, canı bile acıdı ağaçların; düşen yapraklar bile terk etti onları, sen neden aynı kalmasına izin veriyorsun ki hasretimin? Hasreti de sen mi yarattın? Allah'tan kork yârim; öznesiz özümden ayrı kalsam bile ne sen aşkı yarattın, ne hasret senin eline doğdu, ne de şu ılık yalnızlığım ara ara sen istedin diye üşüttü beni...Tövben olmak istemem, bir daha deme tövbe! Sevmek öğretelim sana, de ki bana; sen yaşamak...Bak onu da Allah yarattı, sana özel bir yaşamak oldum ben şimdi. Kaybolursan beni kirpiklerimden bulabilirsin, nemi düşer satırlarıma; sonra bir kirpik alırım elime, dilek dilerim yine sadece sen!

Kapıya baktım şimdi. Hayalini bile araba ezmiş, yok gelmiyorsun! Sen yoksan ölmek de yok, bilmiyorsun. Yaşamın kendisi olan yoksa yaşamın sonu olan ölmek olur mu?
Soru işareti gönlümde asılı kalmış yârim; sen benim dün dolu yarınımdın. Bütün dünler bir araya gelse sen hep benim yarınımdın. Bugünü es geçmişim, bugün düne göre yarınken işte o zaman hasretimi de çaldın. Bir hasret ölürse bin sevmek doğar mı?

09 Ekim 2014 4-5 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar