Amacım
Hasretini bir dilim ekmeğin kabuğunda yakaladım.Karnımı doyurmaya çalıştım hasretinle.Katık ettim hasretini uykusuz gecelerimin gelmeyen sabahlarına.Doğmayan güneş şimdi senden sonraki hasretim.Ne işe gidebildim ne dışarı çıkabildim arkanda bıraktığın boş yataktan kalkmayı başarıp.Arkadaşlarımı kaybetmeye başladım yokluğunda.Tam yedi gün oldu beni odama hapsedeli.Ne çiçeklere su, ne kediye yemek verebildim.Kapım hiç çalmadı galiba.Pencereyi açmak daha yeni geldi aklıma.Suyu sadece içmek için kullanıyorum.Sigaram bitmek üzere ama sen yokken kendimi zehirlemekten bile tat almıyorum.Hayatımdaki tek sıcak şey güneşin ışığı oldu.Kitap okumuyorum gittiğinden beri.Müzik ise sokaktan geçen arabaların içinden çıkıp camın içinden geçmeyi becerebilen notalar.Ne kadar bozulmuş insanların kulakları,nasıl dinleyebiliyorlar bu mekanik şarkıları aklım almıyor.
Arkanda bırakıp hayatımı gittin ve ben hala gidişindeki gerekliliği çözemedim.Ben seni yanımdan kalkıp mutfağa gittiğinde bile özlüyordum.Ne kadar bunu saklamaya çalışsamda senden,bir yerde belli ediyordum.Yoksa niye bulaşık yıkayayım?Yoksa neden yemek masasının üzerindeki ekmek kırıntılarını temizlemekle uğraşayım.Neden parayı sevmiyorum biliyormusun?Çünkü para seni benden ayırıyor.Kazanmak için çalışmak zorundayız ve sen her sabah kahvaltıdan sonra işine gitmek zorundasın.En zor mesaim eve gelişini beklemekti şimdiye kadar.
Hiç kıskanmadım şimdiye kadar seni.Çünkü sadece sevdim.Beynimde, hayat bile senin sevgin kadar bir yere hiç sahip olamadı.Hayattan daha önemliydin sen ve hayat senin için yaşanıyordu aslında.İlk kez sen istediğin için yatağımızda seni yalnız bırakıp babamla bayram namazına gittim.Ve o sabah öğrendim tek inancımın seni sevmek olduğunu.Dünya döndükçe kıblemin sen olduğuna karar verdim o sabah yüzüm sana dönük.Uyku bile gereksizdi bana senin yanında.Uyurken seni seyretmek dinlendiriyordu beni.Ben sağ elimin parmaklarını kaybetmeyecektim belki makinenin başında uyuklamasaydım.
Tek değerli hayat seninki benim için ,kendimi senin kadar hiç düşünmedim.Ne yoksulluğuma ağladım bu güne kadar ne de kaybettiklerime.Sadece bir kez ağladım zaten sen hayatıma girdiğinden beri.Hani sabah sancılanmıştın neredeyse salonda doğuracaktın kızımız Hayat'ı.O gün doğum hanenin kapısında ağladım içerden acı çeken sesin geldikçe.Hayat'ta sen gittiğinden beri aramıyor beni.Neden acaba ?Senin gittiğini bilmediğindendir.Yoksa yokluğunda kesinlikle merak ederdi beni.O da uzakta,gerçi son senesi kızımızın bu senenin sonunda doktor olarak geri dönecek.
Özlemek bu kadar kolay mıydı?Kapıdan çıkığın an fotoğrafını çektim gözlerimle.Her kapadığımda karşımdasın aslında.Bazen saatlerce açmıyorum gözlerimi.Bu lanet yataktan kalkamamak üzmemeye başladı aslında.Şimdi kalkabilecek olsam ne yapacağım ki.O güzel günden sonra hiç üzülmedim.Sadece sen ve Hayat üzüldü yürüyememe.Ben o gün için her güzel gün dediğimde hep kızdın bana.Ne yapsaydım.Senin üzerinden mi geçseydi yani o kocaman kamyon.Ben sadece yürüyemiyorum ve bu seni sevmemi hiç engellemedi.
Beni sevdiğini bilmek bile bana yetiyor.Bir gün benden önce senin ölmeni istiyorum demiştim sana.Çok kızmıştın.Nedenini bu güne kadar sakladım senden.BENDEN ÖNCE ÖLMENİ İSTİYORUM.Çünkü ben ölürsem üzüleceğini biliyorum ve ben senin üzülmeni hiç istemiyorum.Beni evde bırakıp gittiğinde ,benim için gittiğini bildiğim için kızmamıştım sana.Bu günde kızmıyorum sadece kırıldım.Biliyorum yürüyebilmem için gitmen lazımdı.Biliyorum miras işlerini halledebilmen için gitmek zorundaydın.Ama ben senin çok sevdiğin babanın öldükten sonra bıraktıklarının üzerinde yürümek istemedim sadece.En önemlisi de bir hafta senin nefesinden,teninden,sesinden ayrı kalmaktansa hayatımın sonuna kadar yürüyememek tercihimdir.Ne de olsa benden önce ölmeyecek misin amacım.