Ambar

Çocuktum gözümü ışığa diktiğimde. Ufkun ardına takılırdı hep gözlerim, sözlerim içime sürgündü. Ambardım, söylenemeyen dizginsiz özgürlüklerde.

Küçük bir oda, odada yatay bir pervaz, cam denilen kum özütüyle kaplanmış, dışarıda ne varsa iznim olmadan odaya buyur ederdi. Gecekondudan hallice oluşmuş evlerin olduğu, dağlığını şehir hayatına terk etmiş bir tepenin ardından odama doğardı ay ışığı. Tepenin hemen altında satılmak üzere yetiştirilen çim tarlasının ortasında duran devasa çelik yığının arasından ışığını tuhaf bir açıyla yastığıma yansıtırdı. Ay konuşmalarına ne zaman başladım hatırlamıyorum ama çocuktum, ambardım; anlamını henüz bilemediğim dizgelerden oluşmuş.

Çocuktum kulağımı kuş seslerine açtığımda. Ah, bir de ıslık çalan lodos vardı. Fırtınalı havalarda kuşlar ötmez miydi? Yoksa, fırtına kuş seslerini mi örterdi? Çocuktum rüzgarın kuş seslerini taşıyan kanatlar olduğunu düşündüğümde.

Fırtınalı bir havada konuştum; boğuldu kelimelerim üç harfli ‘SUS' ta..Sevmediğim o üç harfi defterimin en başına yazdım. Üç damla göz suyu döküldü sus' un üzerine. Gözsuyumla boğduğumda ‘SUS' ları çocuktum. Kulaklarımı kuş seslerine açtım, rüzgara, ağaçların mırıltılarına. Gariptir ki ne zaman ağaçlara konuşsam o üç harfi hiç duymadım. Suslardan kaçtım doğanın kucağına ve bir adım büyüdüm.

Çocuk tenli bir gençtim ‘yalnız' ın kelime anlamından daha ıssız olduğunu anladığımda. Ambarıma bir tane ıssızlık ekledim. Sakindi ambarım, ta ki susların üzerine ‘cinsiyet' ağı atıldığında. Çırpındım, çırpındım... Ağ içinde ayrışmış, karnında ‘sus' ve ‘ıssız' taşıyan bir balık. Ambarıma cinsiyeti koyduğumda çocuk tenli bir gençtim. Gardiyanlar, sadece cezaevlerinde olmuyormuş, öğrendim ve bir hıçkırık daha büyüdüm..

İnsandım; anılardan, algıların dizinden örülme...Ambardım; bilgiden, sus'tan ve ıssızlıktan yapılma. Satır satır, hece hece biriktirdim zihinlerden dökülenleri. Her kitapla, bir kiremit daha ördüm ambarımın çatısını. Şiir koktu, öykü koktu, bilim koktu ambarım. İnsandım, insanların görmekten korktuğu. Otuz beş gece gördüm; otuz beş gündüz.. Bir gün kızıl bir tanyerinden gün doğumuna doğdum. Ambarımı yol yaptım ıssızlığıma..

Ambarımın insanıydım ve ilk defa adım attım sonsuzluğuma doğru..



1.9.2016

01 Eylül 2016 2-3 dakika 11 denemesi var.
Yorumlar