Ana Dizinde Olmak

Ağlayan çocuk susar dizine baş koyduğunda... Ağrılar hafifler çaresiz dertlerin en şiddetli zamanında... Ah Anacığım! Al beni yanına bir çocuk gibi sarılayım hissedeyim bebekliğime verdiğin kokunu... Yorgun kafamı dizindeki enginliğe huzura bırakayım... Tutam elinden sımsıkı Analar yüreği dağlı hasrete gem vurmuş gibi...

Çocukluğumda olduğu gibi masalların, hikayelerin başından başla; 'bir varmış, bir yokmuş' tek tek olduğu gibi... Anneciğim, uykulu gözlerimi ahşap dış kapının kollarına bıraktım, dizine de büyüyen afacan çocukluğumu bıraktım... Dizinde en derin uykulara dalayım, rüyaların mavisinde, yeşilinde gezelim...Toprak kokan nasırlı ellerin saçlarımı okşasın saçımın her telini, yaşlanan yüzüme..

Anam, yaşanan destanları anlat, yaşanan kahramanlıkları... Kıtlıkları, bereketli geçen yıllardan kalanları...Yarım kalan yaşanmışları, yaşanamayan kalanları anlat; acıyı, sevgiyi ve umudu anlat ki büyüdükçe unutmayayım. Hele bir daha söyle! Sabır taşını nasıl taşıdığını, hasretleri özlemleri nasıl beklediğini anlat anacığım...

Yalnızlığını paylaştığın ördüğün renkli çorapların, kazakların nakışlarını nasıl ilmek ilmek ördüğünü beyit beyit maniler söyleyerek anlat. Karakışı, kavurucu sıcaklığı, gelmez baharları, bitmeyen mevsimleri dondurucu ayazları ne olur bir kez daha anlat başımı dizine koymuşken... Sana daha yakınken. Zaman daha bitmemişken... İçime henüz 'keşkeler' tohumunu serpmemişken...

Karanlık geceleri nasıl geçirdiğini, ağrılarımıza nasıl derman olduğunu, ben tatlı uykularda rüyalar şehrinde umursuz olta atarken uykuları nasıl yendiğini anlat ana. 'Canım' dediğinde nasıl iyileştiğimi, ne olur bir daha anlat! Sıcak elini soğuk ellerime almışken... Acılarımıza nasıl ilaç olduğunu 'Canım Yavrum' dediğinde nasıl iyileştiğimi sancılı uzun geceleri nasıl geçirdiğini anlat! Yaşadığın sessizliği, yüzündeki tebessümü nasıl başardığını dizindeki büyüdüğünü zanneden çocuğa anlat anlat ki anlasın ana yüreğini dizine baş koymuş çocuk!

Dizine uzak olan yanağım kıskanır, gözlerim kapanmadan... Kuş tüyü yastığı dediklerinde ana dizine hele bir uğrasınlar. Göz kapaklarım sabırsızca dizinde, hem de üzerine sinmiş toprak kokusuyla, ağaç kokusuyla... Ninniler söyle kulaklarıma çocukluğumda söylediğin gibi dizinde tatlı rüyalarıma dalarken, sen; nakış nakış, desen desen işle giyeceğim patiklerime... Dizinde uyurken yağmurun sesini, gecenin yalnızlığını, dizinde uyuyarak hissedeyim gaz lambasının loş ışığında... Fakir ürkek yanışında... Gecelerin karanlıklarını nasıl yardığını, uzun geceleri uyumadan nasıl sabahladığını anlat anacığım.

Anneciğim, dizinde uyumaktan ötedir benimkisi... Başımı dizine koyarak sana yakın olmaktır. Yüreğinin teklemeyen atışlarının sesini dinlemektir bir çocuk gibi... Kemikli kuru fasulyenin fokur fokur kaynadığı, çayın kokusu, sobanın içimizi ısıtan sıcağı gibi... Konuşmalarımız kaynayan suyun sesine bıraksın sohbetin ırak dağlarına, uzaklarda kazma kürek sallayan emekçi babamdan anlat zorlukları nasıl aştığını... Ekmeği nasıl kazandığını...Yani anlayacağın sana yakınken babamı da anlat. Bize yolları nasıl açtığını anlat. Kardeşlerimi; abimlerimi, bacılarımı... Kardeşlerin nasıl paylaşarak yaşadığını anlat! Haylaz çocukluğumu, yaramazlıklarımı, senin sabır kapını nasıl tokmakladığımı, doğrularımı, istem dışı yanlışlarımı yaşadığın her şeyi, hayatın taa kendisini anlat!

Evimize yakın uzak komşularımızı da Emmi, Teyzeleri de anlat. Eli bastonlu hayata yön veren / vermiş dedelerimizi de anlat!

Ahırımızı, mereğimizi, tarlamızı, tapanımızı, ekip-biçtiğimiz emekleri, soğukta kalan kediyi oğlun gibi nasıl sevdiğini, aç kalan köpeğe ekmeği nasıl paylaştırdığını, kendin yemeden aç kalarak, çocuklarını nasıl doyurduğunu bir daha anlat ki dizindeki büyüyen çocuğun taş kalpli olmasın, hassasları es geçmesin, yanlış yapmasın, ne olursa olsun geçmişini unutmasın! Geldiği yere çizgi çekmesin, uzaklarda sizden kalan yadigârlara kilitler vurmasın!!

Tıpkı çocukluğumdaki anlamsız korkaklıklarımı dizinde bulduğum güvende, dizinde kapanan gözlerimle rüyalara daldığım gibi yine son kez dizinde dilinden dökülen ninniler söyleyerek, türküler dinleyerek uyumak istiyorum. Benliğimi meşgul eden dünyevi işlerden uzaklaşarak sen ve ben...

Ana, dizinde uyumak istiyorum!
En güzel tatlı uykulara, hayallere...
Senin dizinde ulaşmak istiyorum,
Büyüyen yorgun çocukluğuma...

02 Ekim 2018 4-5 dakika 34 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 5 yıl önce

    Çok duygusal bir iç döküştü geçmişe özlem dolu

    İçtenlikle kutluyorumYusuf bey👑