Anne Bak Şair/im Ölüyor
Saçlarına yıllardan yaşlı aklar düşmüştü.Kapısının eşiğinde demir alırdı sessiz gemiler.Kendinden çok uzaklaşmıştı ve avuçlarında kendini bilmez kırık pusula camları.Gece cılız bir ışığın altında adressiz şiirlerini, yetim öykülerini yazarken; kaleminin çığlıkları uykularımı bölüyordu anne..
Buğulu camlar ardındaki yansıması, gözlerime hayatı kefenleyerek bahşediyordu ve geceyle birlikte susuyorduk arlanarak, onun yalnızlığına.Kağıda olan isyanı yağmurları küstürüyordu ve toprak bulutlara ağlıyordu, bulutlar ise isyanına..
Yıldızlar anne yıldızlar!!
ne sönüktü ne mahcuptu kalemi eline aldığında,
bir bilsen anne BİR BİLSEN?
Sabah ilk ışıklarında penceresinden hasretini savuruyordu haylaz rüzgarlara.Ve ne zaman göz göze gelsek gözlerini kaçırırdı utangaç bir çocuk gibi.
gülmek haram kılınmıştı ve birbirine değmeyen satırlarının arasından faili meçhul düşlere damıtıyordu geç kalınmışlıklarını..
Korkuyorum anne KORKUYORUM..
ya bir şiirin mısrasında asarsa kendini!!..
Hangi hüzün yoldaşlık yapacak asırlık yalnızlıklara.Ve hangi kalem heybesinde güneşi saklayacak, gün batımı olmayan sahipsiz kentlere..
Korkuyorum hemde çok?
Yıkık bir şehri küllenmiş paltosuyla ardına savuruyordu. Ve nasırlaşmış ellerinde Can Yücel kitabı, kaldırımları eze eze yürüyordu rüzgarı ardına alarak?
susmasını biliyordu Can Yücel hayata küfrederken, gidenlerin ardından soluksuz kalmak ve başını ellerinin arasına alıp diz çöküp ağlamak çok zor anne ÇOK ZOR?
ve ben adımlarındaki yitirmişliğe geç kalınmışlığına ağlıyordum..
hiçbir bakışı gün yüzüne çıkarmıyordu mutlu insan portelerini ve dost diye bildiklerini.
yaşayabilme ihtimali yoktu omuzlarına çöken dertlerinin ve soluksuzluğunda anlamı..
gece düşlerimin ortasına bir mayın sinsiliğinde çökmüştü. onu yalnız bırakmıştım sahipsiz pencerelere ve sönük yıldızlara..
d/üşüyordum ansızın kefen beyazı yatağımdan irkilerek uyandığımda, yarım kalan bir nefes vardı hayata arz edilmiş ve sahipsiz tüketilmiş,
kalktım ağırlaşmış canımla. yürüdüm pencereye doğru ömrümün en uzun yoluydu..
zikir adımlarla penceremin perdesini araladım, gözlerime ilk defa görmek istediğimi görmesi için dua ettim..
kaleminin hıçkırıklarını duydum önce ve kağıdının ağıtlarını, gözlerime isyan ettim, avuçlarıma yaşlarını bırakırken..
EY HAYAT!!
hangi hesabını kapatmıştın, kendini acıya kapatan adamla?Bir yağlı urgan ve çürümüş bir tabureyi mi layık gördün satırlara can veren şairime?..
anne bak şair ölüyor!!?
Yanındayım, gülüşünü astığı odasının tam orta yerinde. Masada boynu bükük kalem ve odanın her tarafına dağılmış yanmış şiirlerin külleri.Karşımda ölümsüzlüğe bir iple tutunmuş kelimeler kadar masum, hayat kadar acımasız bir beden..
Canımın en acıyan iç kanamalarıyla, duvarlarına ağıtların anadilinden isyanlar savurdum.
Yumruk olmuş ellerinin arasına sıkışmış kağıdı okuduğumda, yerle gök bir olmuştu ay parçalanıyordu kinimde.Gece zamansız karanlığını bırakırken gündüze bir ayrılığın anatomisine yol alıyorduk.Elimde o çok sevdiği kitap ile çaresizliğine küfrediyordum..
20,05,1980..doğarken ölmenin takvim yapraklarına,iz düşümüydü ölüm yılı?ve o!! azrailin en mahcup vazifesiydi yüzünü saklayarak ifa ettiği?yanı başımda boynu bükük bir kalem, susmaya yeminli bembeyaz sayfalar ve ben zamansız bir kahraman?
Artık keskin cümlelerle yaralarıma tuz basıyorum, ölü türküler serpiyorum hain gecelere,uyutmuyorum karanlıkları.Çığlıklarım savaş tanrılarının kınındaki keskin kılıçları ürkütüyordu ve ben susmuyordum?
avuçlarımda ondan kalan son satırlar ve aynasız sirenlerin içinde geceye yazıyordum son sözlerini...
onun dilinden..
''yaşadıklarımın zamansız ölümüm gibi bir anlamı yoktu.ve yaşamıma son verirken hiçbir duada kaydıma deger bir hüküm yoktur..ölümüm hükümsüzdür''...
Artık keskin cümlelerle yaralarıma tuz basıyorum, ölü türküler serpiyorum hain gecelere,uyutmuyorum karanlıkları.Çığlıklarım savaş tanrılarının kınındaki keskin kılıçları ürkütüyordu ve ben susmuyordum... avuçlarımda ondan kalan son satırlar ve aynasız sirenlerin içinde geceye yazıyordum son sözlerini... onun dilinden..
''yaşadıklarımın zamansız ölümüm gibi bir anlamı yoktu.ve yaşamıma son verirken hiçbir duada kaydıma deger bir hüküm yoktur..ölümüm hükümsüzdür''...mukemmel olmus