Aşk Varken

Bir sandık dolusu sensizlik yatırdım kumbarama. Gönülhanem fukaraydı, bilmezdi beş vakit sana doymayı... Avuç içi kadar yokluğun bindi senelerime, naz etti, niyaz etti, gözlerimdeki yaşları susuzluğunda suyu bildi. Beş para etmez arsızlığım var, içi boş mu boş, öyle sensiz, öyle beter, öyle sancılı... Komadayım. Gözlerinden sevmek çalsam, fişimi çekmeden kader; bizimle mutlu olacağım.






Ellerini bağışla sevgilim. Ellerim buz gibi, ellerine ihtiyacı var ellerimin. Bir günah dolusu akıl yerleştirdim hayatıma, senden sonra aklım benden gitmişti, bende değildi; kalbimde sen olunca neylerdim aklımı... Akılsız başıma ihanet olurdu daha fazlası, çaldım; birinin en değerli mücevherini çalar gibi çaldım başkalarının akıllarını. Hepsi de, 'Unut onu' diyen sevmekten yana tekme tokat yemiş gönül kaçaklarıydı. Hepimiz birilerinin alın yazılarıyız, kimimiz silgisini elinde taşıyıp; o yazıyı, yazgıyı kendi elleriyle silen, bozan... Kimimiz hayattan kalem çalıp, üstüne yalanları ve başka olmazları yazıp, en güzel kaderini yazgısız gönül suçlarında bozan...






Bir sevda dolusu sen sakladım hayatıma. Benden çaldığın sen'lerin ödenmemiş faturasıydı, kestim. Kalbimi bölüp parçalara ayırırken sen, ben her gün, her saat seni döşerken parçalanmış kalbime; bir başkası kalbime oturacak yer bulamazken senin kapladığın o yerde, yani demem o ki; ben Allah'ın emri, peygamberin kavliyle, seni istedim senden... Çok muydun, az mıydın, bana kanar mıydın, yara mıydın, deva mıydın? Seni istedim kaderden... Kalbini bana bağışla sevgilim. Bak, orada, öylece nefesini beklercesine yatan benim... Ağzımda hasretinin hortumu, bir makineye bağlı öylece kader yorgunuyum. Bir anda çarptı,önümü göremeden kendimi aşkının deli düğümünde buldum.






Gün geldi, mutluluk seni, beni, bizi bekliyor. Haydi, çöz artık kalbinin düğümlerini. Bir eve iki gönül sığar da, yer kalır bile. Üçüncüsü de aşk olur; bizim aşkımız...






Sen ile ben olmaktansa bize ?biz' olmak yakışıyor. Sensizliği bir başka yalnızlığa bırakacağım, aç bilaç yaşamasın, bolca sensizlik var kumbaramda. Ben artık sana kavuşmak istiyorum. Gözlerini ver sevgilim. Bak, gözlerim gülmeyi unuttu. Bırak da yaşlarını zamandan kalma yaşlar olarak saysın artık, gözlerime gözyaşları yakışmıyor. Yastığımı ıslatırken ben her gece, yastığın gülüyor gibiydi sinsice. Haydi gel sevgilim, morgda yatan aşkımızı da uyandıralım. Biz ölmesin, gel. Duvarlar şahit olsun ki seni bekledi şu koca dört mevsim. Hepsi de birbiriyle yarışır gibiydi, hangi mevsimin canı olacaksın, hangi mevsimi, ne zaman beni yaşatacaksın diye bekleşiyorlardı. Bak, bahar geldi. Tüm korkularını at da öyle gel. Korku sığmaz bizim gönülhanemize. O kadar obez ki, altında, ağırlığında eziliriz de, haybeye giden oluruz.







Çürümüş bir yalnızlığım var. Balkondan atlamaya pek bir niyetli. Karşıdan geldiğini görüyorum. Gözümü açsam mı, bu bir rüya mı? Bir tekme vurayım sözde asil, dertten öldüren yalnızlığıma...






Ben seninle aşkı istiyorum. Yalnızlığın sığar mı acılarına? Bırak, haydi, hepsini bırak da gel. Üç beş altınım vardı, aldatmacalarımdan kalma... 'Sevmiyorum' yalanıyla herkesi zengin sandığım. Onları da satıyorum yalancı kuyumcuya. 'Sevmiyorum'lar başka yalancıların olsun, ben bizi seviyorum. Haydi gel sevgilim; gönül kelebeğim sana uçuyor. Ölmek bile varsa, bu aşkta dursun.
Aşk varken ölmek bile güzel duruyor...

20 Nisan 2014 3-4 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 10 yıl önce

    Aşk varsa başka neye gerek var ki? Sevda dolu bir yazı baştan sona. Aşkın sevginin çözemediği bir problem yok zaten. Güzel bir deneme kaleme alınmış kutlarım Dilara seni içtenlikle...👍

  • 10 yıl önce

    Teşekkür ederim. Saygılar...