Aşk ve Öz 19/12/12
Evet özümüz aşık olmaz mı? Özün köz olmasıdır aşk. Yanar tutuşursunuz, sevgiliye kavuşmak için.
Onsuzken bile kalbiniz onun için atıyordur. İki kişisinizdir ama dört kişi olmuşsunuzdur. Ondaki sen ve sendeki o. Tabi bu anlatımları ilahi aşk için de genişletebiliriz. Derviş 'hu' derken Tanrı aşkıyla pişmez mi? Dünyadaki aşk ile ilahi aşk arasında benzerlikler var demek ki. Derviş değilim ama empati kurabiliyorum. Mevlana bize anlatmıştır bunu. Dünyadaki aşk neden bizi bu kadar etkiler?: Kendi özüne ulaşabilmektir ya aynı zamanda ondan mahvolursunuz kaybedince. Kendinizi de kaybedersiniz bir bakıma. Acı çekersiniz. Sığınacak bir liman kalmamıştır. Aşk sırasında özler kısa devre olur çünkü. Sevgiliniz de özünüze bakar. Siz de onun özüne bakarken bir çoşkudur kaplar. Tek kişisinizdir bir bakıma ama iki karşı cinsin buluşmasıdır görünüşte. Öpüşürken dudaklarınız değil de kalpleriniz bütünleşir. Bir onun kalbi atar, bir sizin, bazen de ikisi birlikte. Bazen kısa bazen uzun; hayat gibi bazen acı bazen mutluluk. Onu tanırken kendinizi de tanırsınız. Gözleri sizi anlatır, bazen kendini, olmadı ikinizi. Eller kavuşunca yine boyut değiştirirsiniz. Bilmediğiniz hislerle oradan oraya savrulursunuz; sonbahar yaprakları gibi. Hayat bu kadar güzel miydi dersiniz içinizden, belki ona 'bugün hava ne güzel' dersiniz hepsi aynı. Tanrı aşkının ise sonu yoktur. Gidilir de gidilir. O da belki kendi özünüze yolculuktur. Sarsıntısız bir yolculuk. Arının petekleri dokuması kadar zarif. Peteklerin sonu yoktur aslında. Ballar bittikçe yeni petekler, taze bal. Yer de yersiniz. Ne karnınız şişer ne de doyarsınız. Bu dikey bir yolculuktur diğeri yatay. Ama dikey yolculuk için dünya zevklerini terketmek gerekmektedir.
Aşk şarkılara konu olur hep ki ne kadar büyük bişeydir; tüm insanları kaplar. Müzik de öyle. Şiirler hep onu anlatmaz mı. Aşk da evrenseldir. Hatta bazen ilahi. Aşkım sözünü duymak ise bir şarkıya bedeldir bazen. Ama insana aşk 3 yılda biter derler. Maalesef!