Aşkın Karanlık Yüzü
Kışın ortasında yaprağını bırakmayan bir ağaç gibiyim. Yeşil kalmak, bazen direnç değil, yenilenmenin önüne çekilmiş bir set oluyor. Bahar bana uğramıyor artık; belki de ben, mevsimlerin çağrısına sağırlaştım.
Seninle geçen günler, içimde hâlâ kıpırdanıyor. Kaybettiklerimden kalan boşluk değil sadece; her hatıranın gövdemde bıraktığı yankı. Acıyı azaltamadım; yalnızca ona katlanmayı öğrendim.
Karanlıktan hiç korkmadım. Çünkü karanlıkta maskesizdim. Güneşin aydınlığında susmak kolaydı; ama gecenin gölgesinde, senin adını kanayarak söyleyebildim. Belki de aşk, ışıkta değil, gölgede daha sahici.
Beni engelledin, yolları yokuş yaptın, nefesimi kestin. Ama her darbenin içinde büyüten bir sancı vardı. Gülüşünü kaybettim; gülüşünün yokluğu bana varoluşun ağırlığını öğretti. Yıkıldım, ama yıkıntılarımda kendime rastladım.
Şimdi biliyorum: Ben ateşten değilim, kibirden de değilim. Sadece yaralarıyla yürüyen bir yolcuyum. İçimdeki delilikten aşkı sağ çıkardım. Ve kalan izler… Belki bir gün çiçek açar. Açarsa, köklerinde senin adın olur
Turgay Kurtuluş