Azil

Saat bilmem kaçı bu sürgünün... Kendime rastlayışımın ve saçımı çekişimin kaçıncı hadisesi? Tuzla buz olan gönlün susuz kalıp kendi tükenmişliğini içişine gel. En önden kap bileti; birinin seni beni karıştırıp bizden aşk iksiri yaptığı geceden mutlu tanrılar doğdu. Kuşanmışlığım kemanımın çalınmışlığına... İncindim; evet... Azı karar çoğu zarar değil; Azı unutuş, çoğu hatırlayıştı seni sevda. Kelimelerimin buz pateninde sana kayıp düştüklerini bilseler gözlüğümün camından hoh yapıp önünü göremeyen aşkın bana kör olduğunu anlarlar; senin kalbinde...

Gidiyorum. Gitmek çölüne düştüm, vahası azil bir yaratılış oldu haykırışların; inan kimse duymadı, herkes bu aşka sağır.

Geliyorum; kendime. Reklamı bitti arzuların, satılmadı. Güneş, üleşti şemsiye kardeşle... Yağmuru güneşin kirpiklerinde gördüm bu yüzden. Sana aydınlık olmaz satırlarım.

Hoş seda; vakar ömrün yıkık şehrine hoş geldin kalbimde. Buradan kuş bile uçmadı seni seveceğim diye. Kafes çeker canı ruhunun, yapamam, senin azat edilmen gerek. Bana yâr sofrasında portakal suyundan dahi içirmez senli günler. 52 haftayı ayıbımız kaça giderse ona satarız. Kapa gözünü sevgilim, uyu. Bu gece son gecen kalbimde. Azil asil vedalı seyirlerle gözlerine öz gidişinden hediye eder. Kirpiklerinin rastgele yanından öpebilir miyim? Muradım yeşil, yeşil ışıkta geç git kalbimden...

 

29 Ağustos 2022 1-2 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (5)
Yorumlar