Azra/il'e Duyulan Bulutsuzluk Özlemi


Güneş; insanların iyilik ya da kötülüğüne göre doğacak olsaydı, her sabah mahrum kalırdık ışığı görmekten..Depremler bir ceza olarak yağsaydı insanlığın üzerine, emin olun tek bir canlı kalmazdı yeryüzünde"..

Minik minik kolları düşmüş iki yanına,

Dalmış pembe düşlere dünyalardan habersiz

E bebeğim ee..(Şarkı sözü- Kayahan)

...

Bu şarkıyı duymuştum daha önce..Şimdi Azra bebekle yeniden dolandı dilime..Güneşin doğduktan sonraki yükselişini izlemiştim kaç kere..Ama hiç bu kadar ışık yayılmamıştı hücrelerime..Bir umut doğdu yeniden içime hepimizin gördüğü o kareyle..Tüm insanlar Azra için seferber olmuştu, kardeşlik yayıldı bir anda Azra bebeğin geçtiği her yere..Sevinçten ağlayanlar bir yana, dursun artık gereksiz savaşlar!..Diyen insanların buruk sevinci takıldı gözlerime..Sevinçten ağladım ben de yer yer, doyamadım ayrım yapılmaksızın yayılan kardeşliğe..Birilerinin hayalleri alt üst oldu aynı anda..İstedikleri, bekledikleri bu değildi oysa..Kitabında kardeşlik olmayanların ağzı açık kaldı..Azra bebek bir güneş gibi doğdu yüreklere..Kötülüğü isteyenlerin yüreklerini gri bulutlar sardı..

Bazen gökyüzüne bile ağır geliyor insanlığın başlattığı yersiz savaşlar..Kötülüğün nöbette olduğu sabahlarda sanki hissetmiş gibi gökyüzü olacakları gri bir kilime dönüyor, gözün alabildiği kadar..Sisten pustan göremiyorum önümü..Çok sürmez diyorum içimden, zira iyilik daima üstün gelecek kötülüğe..

...

Güneşli bir pazara uyanıyorum, ilk defa bir pazar günü sıkılmıyorum nedensiz..Azra bebek; benim bir adım da "Umut" der gibi gülümsüyor, zihnimi perdeleyen hayal kırıklıklarını delerek..Biliyorum kader hükmünü işleyecek ilmek ilmek, ama bizim rolümüz ne kadar iyilikten yana olacak, ne kadar barışı haykıracak, savaşlardan yorgun kalbimiz?..Sadece izleyerek olmaz diyorum içimden, barışı gönülden istemeliyiz..Fay hattının açtığı yaraları, vicdan birliğiyle sarmalıyız..Ki; aşınmasın içimizdeki fay hatları..Sevinmesin yüce dağları mesken tutmuş şer odakları..

Güz mevsimi eteğini toplarken yavaş yavaş, güneş cömert yine de ışıklarını yaymada..Üşüyen yüreğim en çok güneş ışıklarıyla canlanıyor, donmakta olan bir kuşun titrekliğinde..Umudu alıyorum her güneşte yanıma, Azra ile umut dolu yarınlara kayıyorum..Tüm dünya tanıyor artık Azra bebeği..Bir tek o bilmiyor yaşadıklarını, henüz küçük olduğu için savaşların anlamsızlığını..

"Depremler doğanın doğal yapısında var, dolayısıyla kaçınılmaz bir şey..Tek çare; en yüksek teknolojileri kullanarak yeniden yapmak binaları..Ve sığınak olarak kullandığımız evlerimizin, tabutumuz olmasını önlemek..Haydi bu sorunu çözdük..Kendi yaptığı binaların altında can veren müteahhitleri, mühendisleri kendi canlarını düşünmeye davet ettik..Peki ya terör?..O da insanın maddesinde olan kaçınılmaz bir şey diyebilir miyiz?..Her Habil'in karşısında muhakkak bir Kabil vardır diyerek bu işin içinden çıkabilir miyiz?..Sanmıyorum"..

...

Ağacın dallarına konuşlanmış üç beş serçe..Gagalarıyla yaprakları kemiriyorlar hep beraber..Bahara hazırlıktır kış mevsimi biraz da, ağacı yontmak sanki bu dönüşümde, kuşların tüm işi..Bir kuşlarda bir de bebeklerde görmeye alışık olduğumuz bu doğallık hayranlık uyandırıyor zihinlerimizde..Azra bebeğin hayata tutunma çabası ibret oluyor hepimize..Kötülüklerin iyiliğe dönüşmesi için söz veriyoruz kendimize..Günlük akışımızı bozmadan, dört elle sarılıyoruz işlerimize..Serçeler yaprakları, bebekler sesleriyle tüm dünyayı ayağa kaldıradursunlar, azmimiz yetişiyor ümitsizliğimize derman olmaya..Gri bulutları kovuyoruz biz de, masmavi bir halı seriyoruz gökyüzüne..Güneş pırıl pırıl, insanlarda yardımlaşmanın verdiği sevinç..İşte kaynaşmak böyle bir şey, çıldırın şimdi yüce dağların başındaki siz azizler!!!..Biz kadeşliği iyi biliriz..Kendi canlarımızı heveslerimiz için kurban etmeyiz..Ancak kötülüğün karşısında aşar kibrimiz bedenlerimizi..Kendi içimizde mütevazi, sadece kardeşiz; dil, din, ırk ayırmadan, hep sonsuzluğadır sevgimiz..

...

Bu arada depremle bir kez daha anladık dünyada hancı- yolcu mesabesinde olduğumuzu..Azra ile gülümsedik beraberce ilk defa..Azra yaşamayı seçti sevindik hepimiz de..

Gri bulutlar terk etti bir kere daha, maviye döndü gökyüzünde, yarınlara kurduğumuz umutlar..Azra-il(l)e içiçe, her an terk edeceğimizi bilerek boyadık biz de farklı renklere göğü..Azra ile umutlandık özlemler sardı yüreğimizi, yürüdük bulutsuzluğa doğru.."Azra/il'e duyulan bulutsuzluk özlemi" oldu doğuda verdiğimiz sınavın dünü- bugünü..Her tehlikenin kıyısında bir Azrail, her köşede bir Azra bulduk sıkıntılardan sonra umut niyetine..Toprak doyuramadı düşmanların gözünü ama, biz alnımızın akıyla çıktık bir sınavdan daha..Kardeşlik biçtik, kin tohumları ekilmeye çalışılan yerlerden, kabusu olduk kirli ellerin....Kardeşlik türküsünü dillendirdik, umudun nakaratı oldu Azra gibi tüm bebekler..En iyi onlar getirecek dünyaya barışı, en çok onlar silecek yeryüsünü kavuran sebepsiz matemleri..Yasların yerini bayramlar alacak, bir de masmavi gökyüzü..Gök ağlamayacak dünyayı saran insansızlığa..Her Azra yeni bir filiz olacak barış ülkesinde, kimse kimsenin Azrail'i olmayacak..

"Madem ki hancı!..Bugün de Azra düştü kalemimize, kah sevinip kah üzüldük seninle..Şimdi bir bardak sıcak çay derman olur belki üşümelerimize..Kaynaşırız sevgi içinde, yüreğimiz demlendikçe..Bugün de sohbetimiz, barışa kurduğumuz hayallerimizle şenlensin..Bir an önce gerçek olması için güzelliklerin, her hayale dualarımız eklensin"..

...

Nerede olursa olsun insanın insana kırdırılmadığı bir dünya dileyelim şimdi..Barış güvercinleri olsun doğan her yeni bebek..Kabil'lere mezar olsun dağlar, eğer uslanmayacaksa üzerindekiler..Kötülük son bulsun, sessiz çığlıklarımız kelimelere dönüşürken..Gülsün artık yüzümüz hancı!..Gece gündüze dönerken..

Hancı!..Görüyor musun?..Kuşlar pencerenin önünde şimdi de, gagalarında minik yapraklar..Onlar neşeli ve gamsız, günden ibaret tüm telaşları..Yine de ihmal etmiyorlar bugünden yarınları..Biz de yolumuza bakalım hancı!..Yolların sahibi bize yardımcı..

Ateş ısınmak için, yürekler kaynaşmak

Dünya hepimiz için, tek nokta anlaşmak..

Şimdi seninle, çayı çaya ekleyelim..Dertleri bir bir indirelim, tozlu raflarından ruhların..Barış ve huzur için yeniden başlayalım bazen de, hiç yaşanmamış gibi acılar..El ele verelim ha!..Ne dersin hancı?..Dünya hiç birimizin değil biliyorsun!..Sen hancı, ben yolcu!..Şu geçici konuklukta kalmasın yüreklerde sancı!..Azra ile gülümsemek belki hüner..Bulutsuzluk özlemini gerçeğe dönüştürmek, en güzel şey..Azra/il'e merhaba demeden, merhaba diyebilmek güzel yarınlara..Biraz gayret hancı!..

...

Günlerin getirdiği mutluluk olsun sana!

Sevdiğin ve sevildiğin bir hayatı sür bebeğim..

Günün günden güzel olsun!

E bebegim ee...(Şarkı sözü- Kayahan)

Azra bebek hoş geldin göklerden! Umut getirdin!..

2 Kasım 2011

Çat Kapı / Şiirkolik Köşe Yazılarım

05 Aralık 2021 6-7 dakika 242 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar