Babamdan mektup var/Babam diyor ki

Güzel bir el yazısı ile ölümünden tam dört ay öncesinde yazılmış, bir mektup var elimde. Hiçbir harfine dokunmadan paylaşmak istedim.Şimdilerde mektup yazmak diye bir olgu yok.İnsanlar yok olup giderken izleri de silinip gidiyor. Gidenden bir hatıra elle tutulur bir iz kalmıyor.Saklanılası, öpüp koklanılası elinin değdiği ,bu onundu denilen hiçbir iz kalmıyor ne yazık. Resimler var,videolar var ama onlarda onun eline değmediği için cansız,ruhsuz hatıralar.Mektuplar öyle mi?

.Mektubu elime her alışımda kalbimin titreyişi, gözüme yağmur bulutlarının gelişi, burnumun direğinin sızlamasıyla, bitmeyen hasretle örülü bir hayalin tam da karşımda gülümsemesi, beni bulunduğum yerden alıp da çocukluğuma götüren büyüsüyle başlıyor yolculuğum.
Özenle sakladığım,ara sıra çıkarıp öpüp kokladığım ve belki de satır ,satır içimde yurtlanmış bir sevgi. Yazısının güzelliğinden ziyade içeriğinin bana hatırlattıkları güzel

Onu çok erken yaşta kaybediş, onsuz büyümek zorunda kalmak çok şey alıp götürdü bizden.Hasreti hiç bitmeyen bir yangın sürekli alevlenen.

Hatırladığım çok şey yok onunla ilgili.Boyunun uzunluğunu biliyorum incecik dal gibi.Birde bana ?'sen hiç büyüme ?' deyişini.Sanırım büyümedim. Sık,sık bulutları gözüme indirişimden bir de her dara düşüşümde yokluğunun içime kör bir bıçak gibi saplanışından belli.Keşke demelerim hiç bitmez ki.

Şimdi sözü babama bırakmak istiyorum.Nasıl ince,ince düşünüp karalamış satırları.Tek hatıram babamdan kalan.Nur içinde yat babacığım.

Babam diyor ki;
----------------------------
31.07.1968
Sevgilim Sultan
Gönderdiğiniz mektubu aldım.Şimdi mektubumdan evvel size iyi ve hayırlı yolculuk dilerim.Sultan benim burada 15 veya 25 günlük işim var onun için ben gelemiyorum kusura bakma onun için şimdi Haydarı gönderiyorum.Sizi köye götürüp geri gelecek.Haydarla sana şimdilik masraf ve otobüs parası hariç 500 lira gönderdim.Sonra köye yine gönderirim.Otobüs parası içinde ayrıca 100 lira verdim Haydara.Sultan şimdi senden ricalarım şunlar köyde 20 günden fazla durma, beni Ankara da yalnız bırakma, ekin yağ alayım diye Alacaya Çoruma gitme, bulgur yarma yapayım diye kendini yorma.Ben senin canının sağlığından başka bir şey istemiyorum.Sözlerime dikkat et sonra karışmam.Sonra ben bakkalın evin parasını veririm sen paranın hepsini kendin al git.Anahtarın birini Haydarla bana gönder ve giderken radyonun fişini çıkart mobil gazı çıkar ve ağzını kapa balkona koy.Kapıları pencereleri iyi kapat .Koca karıya da tembih et.Kendine iyi bak.Erdal'a ayakkabı, gömlek Satı ne isterse Şenay'a ayakkabı, bunları pazardan al.Köyde istediklerine hediye al. Kaynanama muhakkak iyi bir hediye al. Kendine iyi ve çok iyi ayakkabı al köyde de 20 günden fazla kalma.Gözlerinden öperim.
Çocuklara iyi bak köyde ve sen hiç çalışma,senin bir şeyini istemiyorum.Haydarda bilet paraları var.Alacaya 4 kişilik bilet aldır.Alacadan köye bir cip tuttur şereflice babangile gidin.Sakın başka yere gitmeyin.Giderken kokulu sabunlarını al ayrıca çamaşır için 3-4 kilo sabun al.Şimdi Satı'nın ,Erdal'ın ,Şenay'ın ve aslanım senin gözlerinizden doya, doya öperim.
Selamlar iyi yolculuklar dilerim.
Haydara bulantı hapı aldır....

Hasan

04 Mart 2011 3-4 dakika 1 denemesi var.
Yorumlar