Bağımsızım
Hayatın neresindeyim?
Acının, baharın, yazın ve yaşanmışlıkların neresinde...Yorgun bir anı alıyor beni sabahın gölgesinde. İçimde ertelemeyi icat bildiğim anılarım, üstüme üstüme geliyor hayatın tüm kuşakları. İçimde sen tarifi olan ikindi atıştırmalıklarım...
Bir bahar uğramıştı bana çocukluğun. Ellerimizdeki yorgun papatyalar çocukluğumuzun ilk aşkı olan annelerimize yetiştirilmek üzere yola çıktılar. Ondan beridir basamam sarı papatyalara ve çok benzediği içindir sardunya koydum ilk kızımın adını da...
Bağışlanması zor günahlar, kendimizce döndü beynimizin en ücra köşelerinde. Hükmü veren belliydi oysa, biz sadece fragmanız bu filmin içinde. Anılar biriktiren, fotoğraflarla yolculuklara çıkan mutlu insanlardık biz. Ne zaman kırıldık gövdemizden?
Derinden, hissetmeden ne zaman kırıldık tam orta yerimiden ?
Tüm yorgun anıları bir kenara koyup, sahile bırakıyorum çürüyen yüreğimi. Yosunlara takılıp temizleniyor demli bir çay ile. Ben selam veriyorum martılara, onlar açlığında arifesinde. Oruç bozduruyor vapurlar.
Soruyorum;
Bu ayrılıklar niye ?
....
Yaşam istediklerimizi değil de istemediklerimizi yaşatır bize ve sadece özlemler birikmiş iyi kötü anılarla dalgalanır içimiz zaman zaman Tebrik ve sevgiler Uğur bey 😊
Kısa ama anlamı derin, kahramanı anne olan bir yazı okudum. Annelerimiz dünyayı cennet kılmak çabasında olsalar da huzur da huzursuzluk yapabiliyor bazen. Bazı insanlar kaos seviyor diyelim. Hepsi hayatın cilveleri, bizi büyütmek için. Çok da büyümemek lazım. Çocuklar söyler en güzel doğruları ve çocuklar öğretir sevgiyi, şefkati, merhameti bizlere. Tebrik ediyorum Uğur bey, güzel ve içtendi yazınız.