Battaniye

Eğer, karışırsan böyle bir aşka, kalemini bozarım denmişti bir keresinde...
Kendimden kendime...

Laşuur ve berceste mey, içgüdü her şey. Akla gelebilecek şey ise kokuya sarılamamak, kocaman kocaman, kalp kalp ve sembolünü bulamamak öpücüğünün...

Bir kanepe, omuz omuzda ve film fark etmez... Oynasın bir şeyler işte... Öylece durmak. İki kişi sen ve ben, bir biz ve battaniyemiz...

Konuşmalar ise,
-Bunun adını sen koyar mısın?
-Bilmem, ben yazdığım her şeyi isimsiz yazardım.
-Kahramanlık yapmasını bekleyelim o zaman, değil mi? Kendi ismini kendisi yazsın...
-Yazsın...
-'Bir kanepe, omuz omuzda ve film fark etmez... Oynasın bir şeyler işte... Öylece durmak. İki kişi sen ve ben, bir biz ve battaniyemiz...' En net söz burada olduğuna göre, 'Battaniye' olsun mu sence? Kahramanlık yaptı bile bak, "biz" olduk işte.
-Olsun...

Uyku vakti gelince,

Tomurcuk çiçeğin açması gibi, sahneden inerken kapanması gibi, ışığın solması gibi, usul usul sokulması gibi, sırtını dayaması gibi... Ama yine de, kokuya sarılamamak, kocaman kocaman, kalp kalp... Ve yine sembolünü bulamamak öpücüğünün...

Eğer, karışırsan böyle bir şeye, kalemini bozarım, denmişti bir keresinde benden bene... Kendime ve kendisine ve berceste mey.

Hey! İşte, sende sonsuzluk her şey...

13 Kasım 2013 1-2 dakika 8 denemesi var.
Yorumlar