Beklemeler
Sisli,bulanık bir sonbahar akşamı.Gecenin laciverdi bile keskinliğini yitirmiş,yağmurun eli kulağında,sonsuz bir hüzün habercisi gibi serin bir rüzgar esiyordu.En sevdiği,uzun zamandır beklediği dostun,henüz birkaç dakika geç kalışında,duyulan o korkunç sabırsızlık hissinin göğsüne getirdiği sıkışma,küçük bir evde,sobanın yanıbaşında oturup,yeni demlenmiş çaya uzanıp,bir dost muhabbetinde yudumlama özlemini büyütüyordu içinde.Cıvıl-cıvıl yaz akşamlarında insana huzur veren rüzgarın,ağaçlarda ıslık çaldığı bu parktaki,dolu bankların şimdi bomboş olduğunu farketti.Şimdi neredeyse bütün yapraklarını toprağın üzerine dökmüş ve çırılçıplak kalmış çınar ağacının hemen yanıbaşındaki bankta,havanın gittikçe soğuduğunu içinde daha da hissederk yalnız başına oturduğunu düşündü.Parkın içindeki parke taşlı yoldan hızlı-hızlı adımlarla geçen insanları seyrederken,aklı hala geç kalmışlıktaydı.
Gökyüzünde bir tek yıldız bile yoktu.Vakit;saate bakıldığında durmuş gibi geliyor,fakat geç kalınmış her dakika,daha da üşütüyordu yüreğini.'Mutlaka gelecek' diye yanında biri oturuyormuşçasına sesli bir şekilde mırıldandı.İnsanlar;yazın cıvıl-cıvıl olan bu parktaki çınar ağacının altındaki bankta oturan adamınkendi kendine konuştuğunu görmüyorlardı.Bunu fırsat bilip;'gelmesi gerekiyor' dedi,yine sesli bir şekilde.'Bu cigara da ne çabuk bitiyor?'diye düşündü.Her yaktığı cigara;on saniyede bitiyormuş gibi geliyordu ,böylece her on saniyede bir cigara yakıyordu.Oysa randevusuna geç kalmamak tedirginliğiyle az önce telaşlı ayrıldığı dostlarının sohbetini bile yeterince hissedememişti.Yoldan geçen herkesi 'o' sanıyordu ve gözlerini uzaktan kısarak seçmeye çalışıyor,o olmadığından emin olunca da tekrar geç kalmışlık,yüreğini kanatmadan hançerliyordu.Artık bakmayacağım diye karar verdi fakat bunu yine başaramıyor,göz ucuyla gelen herkese uzaktan bakıyordu.
Cigara tekrar bitiyordu.'Yine bir tane daha yakacağım diye hayıflandı.Elindeki cigaranın son nefesini çekmeye daldığı anda,beklenen geldi.Rüzgar durdu,yoldan geçen insanlar kendisini görebiliyordu,hava soğuk değildi ve bu son cigara olacaktı artık.Gülümsedi,başını kaldırdı ve geçip gitti her zamanki gibi hüzün,bir dahaki geç kalmışlıklara değin...
Hakan Can
15-11-1996
İstanbul