ben araf /ım..ene araf..

Ben kaybedenlerdenim?

senin ise kazandığın bir zaferin var..

ve yine eski zamanların aşklarına yetişmeyen bir sevda yenik düştü dizlerinin üstüne.
şimdi geriye kalan yıkık bir şehir..
adında ben saklı, bağrında ise kınalı kokun.
Gitmek en çok bana yakışır, senin varlığına, senin gülüşüne dokunmadan..çok kötü bir gecenin ardından,
güneşin dogmadan beni uyandırmaya yemin verdiği bu tan vaktinde, satırlarımı ayrılığımıza gebe kılıp,
tenimde dönüşlerimin çaresizliğini asıyorum..
sabahın 6:00?sı
ve geceden kalma kirpiklerimde asılı duran gözyaşlarımı siliyorum
aynanın karşısında.
ve sen!!
sessiz bir uykunun eş zamanlı mayınlarında düşlerini bir bir imha ediyorsun.
.uyanma ne olur ben kendimden gitmeden ?
adının her bir harfinde kendimi çarmıha germeden, bu tan vaktinde kalemimle son kez kendimi çiğnemeden.
uyanma..ne olur..
Şimdi karanlıkları kana buladım, bileklerimden kan düşüyor yerlere kan..
nefesimdeki şah damarlar çatlıyor..
asi bir kırmızı şaha kalkıyor sensizligin çatladıgı odamda?
ve ben her damlasına bir gülüşünü sığdırırım.
Merak etme sevgili ,,,
balçıkla sıvarım düşüşlerimi, bulutlar bile görmez tükenişimi..
sen uyu yar sen uyu.
ben akşamcı yıldızları koparırım gecenin bagrından..
sakın uyanma ...
son nefesime beş var..
birazdan kendi kıyametim yansıyacak kireç tutmayan duvarıma..
her anımda sen her soluğumda seni kazıyacagım ruhuma.
.artık düş kurmak yasak..
kıpırdamak yasak..ağlamak bile yasak..
d/üşüyorum..
ellerimde ayrılığın kokuyor, gözlerimde ölüm..
işte şimdi gözlerime pus düştü,duvarıma yansıdı çocukça bir anı..
çoçukluk aşkım ve platonik 3 yıl.
beklide kavuşmadan sevmenin en afillisi..dokunmadan yanmanın
en acı(lı)sı
ne güzel işte..
Görüyorum işte gençliğim ve geçemediğim yeşilli aşklarım..çimen gibi üstüne bastıkça yitirilen kokladıkça eskiyen aşklarım.
.okul sıralarına kazıdığım acıyan yanlarım ve kaçak bakışlarda kaybettiğim sınavlarım..
çok yorgunum gittikçe kararıyor her şey..
bu çocuk kim ..
neden ağlıyor.
.kar tanesine eş değer adının 6 harfinde mum ışığın izli dumanı ve gözlerinde çaresiz bir babanın isyanı yankılanıyor..
ağlama çocuk..
babasızlığına 5 kala acılarına denk düşen bir ölümün fermanı yazılıyor kireç tutmayan duvarda.
.bilseydin belki gözlerini açmazdın..
Bilseydin yetimliğime sende yoldaş olmazdın
ağlama gözyaşlarına, kıymaz bu baba?
seni yüreğimin uçurumlarında cüzamlı acılarımda besledim.. sen benim tek gerçeğimdin.
.geriye kalanlar sadece bana tutunamayanlar..,
Herkes dağılsın senin gözlerinin kıyısından, sen sadece ba(ba)na bak?
Ve karşımda uyuyan,adına masallar yazdıgım sevgiliye inat
Sen ba(ba)na bak..
onlar babasızlığına ferman yazan, kendilerinden beni çıkarıp sonra kapıyı çarpanlar.
Onlar çaresizliğimizi çaresiz bırakanlar..
Bak işte orda yeşil vadiler, ırmaklar, bak kızım seni ordan izleyeceğim..
şu gördüğün dağ, adıma nakış nakış işlediğim araf dağı ..
arada kalmışlığımın dağı..
adına şiirler yaktığım, küllerinden tekrar tekrar dirildiğim yalnızlığımın öteki yüzü..
Ben arafım..
ölümlere çare olup ölemediğim kadar..
Ben arafım..
ayyuka çıkmış ziyanlarımın hesabını alamayacak kadar
Ben arafım?
susanlara anlatamadığım kadar..
Ene araf..

08 Ağustos 2008 3-4 dakika 7 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 17 yıl önce

    denemenizi çok beğendim,içten gelen çığlığın satırlara vuruşu...hani bazen sesin sana geri döner ya işte sizin denemede bunu gördüm,gözüm yolda,yenilerini bekleyecem,başarılar.

  • 17 yıl önce

    tşk ederim.. umarım iç sesimiz burda herzaman güzel yorumlara tanık olur..