Ben ile ben

Kısma gözlerini bana öyle bakarken!
'Dur!.. Önce şu uzun saçlarını ıslat yeniden!'
Aynadaki ben; ben mi sana nutuk atacağım, yoksa sen mi her zamanki gibi kafama kolalı bir ütü çekeceksin!
Tamam!
Önce benim söyleyeceklerim var sana; sonra da sen dilediğin gibi çemkirirsin bana!

Sen ne biçim adamsın be!
Bir gözünde öfke varken bir gözünde hüzün kol geziyor.
'Hadi oradan sen de soytarı! Sen hüzünden ne anlarsın ki!'
Soytarı mıyım ben?
'Elbette soytarısın!'
Şimdi gözlerimin içine bakarak söyle bakalım; sen değil misin seni sevenleri kıran, sen değil misin seni sevenlere sevgisini geri gönderen!
'Ben öyle bir şey yapmadım ki; sensin onları yapan!'
Sen delisin!.. Sen ben; ben de sen değil miyim?
'Saçmalama be adam! Ben neden sen olayım; sen neden ben olasın!'
Aklımı karıştırma benim. Bak işte aynı değil miyiz ikimiz de!
'Asla! Sen başkasın, beni seninle bir tutma sakın!'
Hah! Güleyim bari, sen benim yansımamsın oğlum. Ben ne yaparsam sen de onu yaparsın!
'Asıl ben gülerim senin haline; belki şekil olarak seni yansıtıyorum; ama ben başka biriyim, bunu anlamadın mı sen!'
Saçmalama aynadaki adam!
'Saçmalayan sensin!'
Nasıl olur ki!.. Bak işte, ben göz kırpıyorum sen de kırpıyorsun aynı gözle aynı anda!
'Olabilir, elbette sen ne yaparsan ben de onu yaparım; ama ben sen değilim bilesin!'
Peki, sen ben değilsen kimsin?
'Ben başka biriyim oğlum, ben sana gerçekleri söyleyen bir senim!'
Bak işte, ben olduğunu söyledin!
'Sen ne kaz kafalı birisin yahu! Ben senim; ama ben başka biriyim!'
Benimle dalga geçiyorsun değil mi?
'Asla, bunu hiç yapmadım, yapmam da!'
Peki, sen kimsin ulan!
'Terbiyeni bozma, dedim ya; sen bensin, ben de senim; ama ben başka biriyim!'
Söyle bakalım, sen Lao Tzu'yu bilir misin?
'Lafa bak! Sen biliyorsan elbette ben de bilirim!'
Tamam o zaman, doğayla bütünleşmek sence nedir?
'Seninle benim bütünleşmemdir.'
Yani gerçek olanla yansımanın bütünleşmesi mi?'
'Hayır, gerçekle gerçeğin bütünleşmesidir!'
Yani sen de ben de gerçeğiz değil mi?
'Yine yanılıyorsun evlat! Gerçek olan sensin, ben senin yansımanım!'
Yine kafamı karıştırdın!
'Karışmasın sakın!... İkbal'i oku!'
Yani!
'Yani, bilen bir ben ile bilinen bir ben vardır!'
Yani bilinmek ve bilmek ayrı şey öyle mi?
'Elbette!'
Ben benim ne olduğumu biliyorum; ama bilinen bunun aksi olabilir, öyle mi?
'Üzerine bastın işte!'
Kafam biraz netleşir gibi oldu...
'Aferin sana kaz kafalı! Sonunda anladın galiba.'
Anladım! Beni benim kadar iyi bilen olmaz; ama ben beni aynı şekilde başka biri olarak yansıtabilirim!
'Bravo!'
O zaman biz ikimiz de aynıyız; ama ayrı insanlarız!
'Hele şükür!'
Peki, ne zaman senle ben bütünleşiriz?
'Sen beni, ben de seni içselleştirdiğimiz zaman!'
Tamam, hadi gel iki duble parlatalım.
'Olur, masaya aynayı da koy ama!'

24 Ocak 2010 2-3 dakika 10 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    beyin bazen bir rock müzisyeninden daha çok bağırıyor. en azından benimki öyle hayko cepkin misali ayna da bile bazen insan kendine yabancı umarımki biz düşünen insanlar düşüncelerimizin cenderede ezilmediği bir dünyada anlaşılır bir hayatta rahat bir nefes alırız çünki düşüncelerin okjisenle yaşadığı kesin saygılar ömer nazmi bey.