Benim Dünyam

Bir anda dünyayı tutuverdim. Öyle yumuşak hayat dolu. Bir zamanlar içinde huzur içinde yaşadığım yer. Belki de hiç bir zaman sevmeyeceğim bu kadar.Bu kadar güzel ve bu kadar tatlı olur mu bir dünya?

Saati yok, ölçüsü yok kantarı yok. Seviyorum. İçimde bu sevgi gün geçtikçe daha da artıyor. Uçsuz bucaksız seviyorum. Ben mi bu dünyanın annesiyim yoksa bu dünya mı benim annem oldu. Hey Allahım sen nelere kadirsin? Bu kadir gecesinde dünyamı yine diliyorum. Tam da bu saflığı ile.

Arada bir benim dağ dediğim duvar girse de aramıza, üzse de beni, bir çırpıda bu dünyayı kucaklamak, çiçeğiyle, sevimliliğiyle ona bir anda ulaşmak bana dünyada cenneti yaşatıyor.

Şimdi bana soracaksınız kuzum nasıl bir dünya bu?

Ektiğimizi biçtiğimiz, kötülük hiç düşünmeyen, çok seven, ermiş sözlüğünde sahip bir dünya bu... Dünyam... Bakmayı bilene... Görmeyi bilene...

Belki şu ana kadar dünyanın böyle bir yer olmadığını düşünmüşsünüzdür. Ben kupkuru dağdan taştan bahsetmiyorum. Bu dünyada yer alan beyninin süzgecinden tüm olup biteni geçirip bize nihayi ve insani cevabı veren adeta bir bilgisayarmışcasına sonuç değerlendirmeleri olan dünyalardan yani tüm iyi insanlardan bahsediyorum.

Dünya, doğa ve insan karması.Sevmeyi öğrenene kadar bilgisayarlarla boşuna zaman tüketmeyin.Evet bize cevap veriyorlar ama hangisi örneğin annelerimiz, babalarımız, büyüklerimiz gibi 70-90 yılı süzgecinden geçirerek değerlendirmeler yapabiliyor? Bilgi sayabilir belki duygumuzu anlayıp duygulanabilir mi?Şairin dediği gibi "göz yaşlarımıza dokunabilir" ler belki ama onun kimyasal analizini yapmalarıyla bizim niçin veya neye ağladığımızı, bu geçici dünyada insanın varoluşu ile ilgili duygulanımlarımızı ve kaoslarımızı, gönül yangınlarımızı kavrayacaklar mıdır? Belki de batı ülkelerinin "gönül" kavramını bilmemeleri,hatta sözlüklerinde bu kavramın olmaması, anlayamamaları sebebiyle akrabalık bağları az ..anlamayan onu teknolojiye nasıl yansıtacak ki. Çünkü bu kavram oluşmamış, yok olan bir kavram gündeme gelmeyeceğine, ihtiyaç olarak hissedilmeyeceğine göre ben bu bilgisayarlara hiç bir zaman - bizim toplumumuzca geliştirilmedikten sonra- anneme sarılır gibi sarılamayacağım vesselam.

20 Mayıs 2020 2-3 dakika 42 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 3 yıl önce

    Keşke düşlediğiniz tüm iyi insanların olduğu insanlardan oluşsaydı dünyamız, kaldı ki sayıların bile sayıp dökmeye kifayet etmediği bunca zulüm, sefalet içindeki dünyamızı kuruya sevmekle nasıl açıklaya biliriz. İçinde kötülüğün etkili orduları olmasaydı o zaman ne güzle olurdu dağımız ovamız evimiz, gönül dünyamız. Değil mi Halide Hanım, yazınız bana bunları düşündürdü. Kaleminize sağlık.