Benim Hikayem

Mehmet BAYRAM`a


Küçük bir kasabaydı doğduğum yer,
Anamın çektiği çileler saçlarına vurmuş,
Sanki ilk günki gibi, hala yorgun bakışları,
Babamın sağ oluşu bile annemi güldürmüyor.
Kasabanın hergün başka bir havası vardı,
Yağmur çamur dinlemeden sokaklara inerdik,
Küçük bir kulübe edinmiştik kendimize,
Para denkleştirip sigara alırdık çocuklarla,
Öyle içli çekerdik ki,
Sigara olduğu belli olmasın diye,
Ateş yakıp ısınma numarası yapardık.
Yazları okul bitince çalışmaya giderdik,
Birgün kaportacı birgün konfeksiyon,
Günlük iş gibi günden güne iş değişirdik,
Bazen işten kaçıp başka kasabalara giderdik,
Başka arkadaşlar edinirdik, iş gibi onlar da günlüktü.
Zaman öyle hızlı akıyordu ki,
Büyüdüğümüzün farkında bile değildik,
Hala kaçamak sigara içerdik,
Ta ki babamdan en son dayağı yiyene kadar.
En sonun da oda usanmıştı, diye diye tüy bitti dilinde,
Ama ben usanmadan içiyordum, kimseye aldırmadan.
Yavaş yavaş büyüdüğümü anlamaya başlamıştım,
Birlikte sigara içtiğim arkadaşlarımdan uzak kalmıştım,
Ortaokul ikinci sınıftayken ilk platonik aşkımı bulmuştum.
Saçlar birbirine karışmış hafif sakal, ben onun için bir hiçtim,
Ona güzel görünmek için neler yapmadım ki,
Tabi onun gönlü başkasındaydı, olmasa da,
Benim gibi, daha cebinde bir simit parası bile olmayan birini ne yapacaktı ki.
Ve bir kaç yıl sonra lise hayatına ilk adımı atmıştım...
Yeni arkadaşlar, yeni sevdalar ve ilk acılar beni bekliyordu,
İlk işim kendime şöyle güzelinden bir kız bulma hayali oldu,
Hayal ya... hayal de kaldı.
İlk senem öyle kötü geçti ki, sınıf tekrarı bile yaptım,
Sonrası malum, lise bir lise iki,
Ve o en acılı günlerimin başlangıcı lise üç...
Arayıpta bulamadığım ve kendime kızdığım o aşkı bulmuştum,
Sırılsıklamdım, gözlerim sadece ona bakıyordu,
Zaman çabuk geçsin diye erkenden yatardım,
Uyandığım da müthiş bir istekle okula giderdim.
Deliler gibi aşıktım ona, hayatım değişmişti,
Sanki onunla doğmuştum, onu diğer yarım olarak görüyordum.
İlk aşkım, ilk acım, ilk hasretim di.
Bütün ilkleri onda yaşadım...
Ondan geriye bomboş bir hayat,
Bazen hüzünlü, bazen ağlamaklı,
Ve hiçbir zaman çocuk olamayacak duygular kaldı.
Eski günlerimi geçiriyorum gözden,
Şimdi diyorum ki keşke hep çocuk kalsaydım...
Keşke o günlere geri dönebilseydim,
Ama hayatın mecbur olduğumuz bu yanlarını,
Mecbur yaşayacağız,
Çünkü mecburuz...

17 Ekim 2008 2-3 dakika 3 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    yazı genelde güzel ama keşke ayrıntıları biraz daha anlatsaydın bize daha çok gözümüzde canlandırabilseydik kasabayı evi anneni ve belki aşık olduğun kızı bence daha hoş ve etkili olurdu