Beyin Ölümü Gerçekleşti Aşkımızın

Beyin ölümü gerçekleşti aşkımızın, yüreğinin sadakatsizliğine ver bu ayrılığı...

Birbirimize tutunabilme şansımız yok, duvarlar dost olsun bana. Kırıktı yüreğim,

Kırgındı, yaralıydı, fakat sevmekte de kararlıydı. Sonuçta, beyin ölümü gerçekleşti

Bana ellerini ver desem o eller çoktan bir başkasının ellerini tutmuştur şimdi, bana

Gözlerini ver desem, o gözler gözlerimin yeşilini çoktan unutmuştur şimdi, beyin ölümü

Gerçekleşti bu aşkın, yüreğim de karanlık bir atmosfer...

Gitmek için geleceksen, hiç gelme diyecektim lafımı bitirmeme bile fırsat vermeden geldin, sonrasında da hemencecik gittin!

Hayatta her şey unutuluyormuş, geriye bir tek izleri kalıyormuş. Savaşlar, ölümler, enkazlar, en derin yaralar bile sıralarını savıyorlarmış.

Sonra bir başka acı, bir başka koku, bir başka ölüm, bir başka sancı...

İzler toplanınca, yürek isyan ediyormuş, duyan olursa ne ala! Ama mutlaka ki kalıyormuş bir şeyler, kabul edilmemiş bile olsa.

Beyin ölümü gerçekleşmiş aşkımın, yüreğimde de bittin mi? İsmini hafızamdan silemedim ki... Yüreğime dokununca, bir yerlerde, kuytu bir köşesinde hala seni hissedebilmek ne güzel...

Bunun değerini biliyorsan, arada bir bile olsa ses ver...

Saniye farkıyla, gün be gün uzaklaşıyoruz birbirimizden... Unutamamak yerleşiyor umutlarımın yerine, unutamamalar...

Gün nasıl orada, için ılık mı, üşüyor musun yoksa? Kalın giyin, üşütme sakın. Yüreğine de söyle, ayazlarda bırakmasın kendini, umutlarımdan vereyim mi, gerçi çok eskidiler ama seni idare edebilirler sanıyorum, yoksa var mı umutların?

Gece nasıl orada? Yıldızlar sana eşlik ediyorlar mı, ay tepeden bakıp da yakamozuyla ışığın oluyor mu? Şu anın nasıl geçiyor? Mutluluk sırdaşın mı, hüzünler yoldaşlığını kesip başkalarına gitmek için hazırlanıyorlar mı?

Bu aşkın beyin ölümü gerçekleşti, adım gibi adın. Ezbere koştum yalnızca, adım adım.

Bir yürekte de bitebilsen, yürek bitirmeden kendini, sen bitebilsen...

Kanatlarım yok, uçamam ki, uçup da bir saniye bile olsun dönüp sana bakamam ki...

Gelsem, içeri alır mısın? Yüreğinin ufak bir köşesinde bana bir yer ayırır mısın?

Nutku tutuldu yüreğimin, aşk bana gelmiyor. Sarılsam bir köşede, çaresizliğin uzağında düşlere, bana seni verirler mi?

Beyin ölümü gerçekleşti aşkımızın, umutlar alevlenebilirler mi? Biçarelerin ümitleri gerçek olabilir mi?

Her şey, tek bir şeyin içinde gizliymiş aslında. Onu da sana anlatamam, sen biliyorsun nasıl olsa. Yaşamaz bu aşk artık, her aşk yaşar da bizim aşkımız yaşamaz...

Onlar, yani umutlar; başka aşklara yelken açtı. Beyin ölümü gerçekleşti sevgilim; tek sevdiğim, tek seçimim, her şeyim... Beyin ölümü gerçekleşti bu aşkın...

Anladığını biliyorum, anlayamayan yüreğime anlatmaya çalışıyorum! Hasretini göndereyim sana, bana seni ver. Gözyaşlarından alayım tane tane, hatta hiç bıkmazcasına, hıçkırıklarını da ver, sonrasında mükâfatım sen ol, bana gel.

Bu aşk, ölümün eşiğinde, sevdalar eskisi gibi kokmuyor, gülen gözler çok yaşlı.

Bedenim sağlam, yüreğim yaşlı. Ellerini istesem, bu sonbaharda üşüdüm çok...

Gözlerini görsem, gökyüzü sağanaklarla karşıladı, korktum çok...

Masmavi olsan, yemyeşil olsan, kıpkırmızı olsan yine aşk olsan, tüm sevdalar hayati fonksiyonlarını tekrardan kazansa.

Beyin ölümü gerçekleşti aşkının, anlayabilmek için tümüyle seni sevmeyi unutmam gerek... Anlayabilmek için, gözlerimdeki yaşları çamurlara dökmeden, yağmurlara nispet, toprağa teslim etmeden, yalnızca yüreğime dökmem gerek...

Dirençli çıkan yalnızlıkmış, o hiç korkmadı sen giderken...

17 Mart 2010 3-4 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Kırgındı, yaralıydı, fakat sevmekte de kararlıydı. Sonuçta, beyin ölümü gerçekleşti.

    Dirençli çıkan yalnızlıkmış, o hiç korkmadı sen giderken...

    Akla düşen sözler bıraktığın için teşşekkürler.