Bir Ağacın Gölgesinde


Sana ayrılığı anlatmak isterdim. Yaslanacak bir ağacı olmayanların dünyasını. Ellerimde kırık dal parçaları, gidişini seyrediyor ömrüm. Yapraklarımı açmış, ağaca dönüşmeni bekliyordum. Bütün bekleyişlerimi alıp gövdenden, sessizce toprağa dökülüyorum...

Tutunamayanların coğrafyasında mevsim hep çöldür. Kum saatinden aşağıya dökülen kum taneleri gibidir, dayanacak bir ağacı olmayanlar... Zaman tutunmak gerektiğini öğretir dalı olmayanlara. Dal olmak için önce ağaç olmak gerektiğini öğreniriz, dimdik eğilmeden...

Sana bir minderi hep boş kalanların yürek burukluklarını anlatmak isterdim. Nice varlıktan sonra yokluğa mahkum olanların hikayelerini. Dolmuş zamanları başa döndürmek kadar imkansız sana boşluğu anlatmak. Ve boşluk olmasa doluluğun ne demek olduğunu anlayamayacağımızı haykırmak... Oysa sen de biliyorsun ki hepimizin içinde mevcut bir boşluk var. Hiçbir yoğunluğun dolduramayacağı bir genişlik, düşündükçe yüreğimizi daraltan. Yürek engindir derdik hep, yürek derindir. Neden daralıyor yüreklerimiz o zaman sebepsiz?

Bugün ikimizi aşan hikayeleri konuşuyoruz. Ellerimizle dokunamadığımız acı hayatları. Oysa hepimizin var acıyan bir yanı. Kimselere dillendiremediği kanamışlıkları. Hep tutunacak bir dal arayanlara, eğik dallarına rağmen ayakta durmalarını anlatmak istedim. Kocaman bir ağacın bile başlangıçta bir dal olduğunu söylemek istedim kırık hallerimle.

Toparlanmam gerek biliyorum. Yapraklarımı karşılıksız açmayı denemeliyim bu defa. Almak için vermeyi öğrenmeliyim, sararmış yaprakların toprağa düşmesini beklemeden... Yine çok sevmeliyim biliyorum. Sevgiyle ermeliyim, makam, para ve şöhretle kazanılamayacak yüceliklere. Önce sevmeyi öğrenmeliyim...

Senden kalan boşluklara beraber aldığımız nefesleri dolduruyorum şimdi sevgili! Her lazım olduğunda senli nefesleri üflüyorum, tutunacak bir dal arayanlara. Gökyüzü nefesinle daha mavi şimdi, gri zamanları terk ettiğimizden beri... Bir umudu olmayanlara sevgiyle bakan kuşları anlatıyorum yokluğunda. Ağacın dallarına sıkıca sarılmış minik ayaklarını hatırlatıyorum kuşların. Sevgi dolu ötüşlerini bir ilahi gibi dinliyorum her gün. Özlemlerimle yeni dallar uzatıyorum göğe, ağacım sevginle uzanıyor sonsuzluğa. Hayatı dolduran insanları daha çok seviyorum. 'Boşluklara, şeytanların asla dolduramayacağı hayallerimizi anlatıyorum...' Hayallerimiz kırık kum saatinden toplanıp yüreğimize doluyor.

'Sevgi; emek ve zaman demekmiş, bir ağacın gölgesinde seni düşünüyorum...' 

16 Temmuz 2012

Çat Kapı /Köşe Yazılarım

27 Kasım 2021 2-3 dakika 242 denemesi var.
Yorumlar