Bir Gencin Özgürlüğü

Bu hayatta size karışacak kimsenin olmaması ya da aile denen kavramın sizin yaşam tarzınıza uymaması, maddi imkânsızlıklar yok sayılsa bile bu bir özgürlük göstergesi midir? Her an istediğini yapabilmek bir evi tek paylaşmak isteğin yerde olabilmek, saati önemsiz yemek molaları vermek özgürlüğün açılımına eş midir? Düşünün bir üniversite öğrencisi bütün maddi ihtiyaçları karşılanıyor. Karışacak kimsesi yok kendini bir anda kral gibi hissetmeye başlar ama aldandığı şeyleri görmez.
İlk günlerde her şey kontrol altındadır, sessizliğin ona huzur verdiğini eve istediği zaman girip çıkmaların arkadaşlarıyla sabahlamaların onu mutlu kıldığını zanneder. İçinden ne güzel yaşamak yaşasın özgürlük diye bağırmak gelir. Günler haftaları kovalar aylar gelir geçer...
Bir sabah vakti uyandığında evde kurulu düzen aramaya başlar kahvaltı sofrası başucunuzda sizi uyandırmaya çalışan bir ses bir anne, babanın nasihatleri bile güzel gelmeye özlenmeye, kardeşleriyle olan atışmaları bile özlediğini hisseder...
Artık kendini avutmaya başlar. Attığı her adımda toprağın titrediğini zanneden genç artık kendini gerçeğe alıştırmak vakti geldiğini anlar. Çanlar çalmaya başlamıştır artık...
Sessizlik artık onu hapsetmeye başlar yavaşça. Artık onu kemiren bir şey vardır içinde o sırada bir sigara yakıp dünyaya dert yanar ama nafile...

Telaş kapıda hemen üstünü giyinip kendini dışarı atar akşam oluncaya kadar dolaşır öyle aylak aylak birden aklınızdan size bir mesaj gelir sakın yalnız kalma. Zordur yalnız kalmak, eve dönüş yolu sıkıntılara gebe...
Değer verdikleriniz bir gece evinize uğramayı unutur, vakit tamam yalnızlık saatleri bunlar. Televizyonun sesi sonuna kadar açık sessizliği örtbas etme çırpınışları bunlar.

Dem vakti bu yalnızlığın insana kattığı en öneli an düşünmek soluksuzca...
Özgür, hür, serbest, başıboş ya da adı her neyse hayatındaki bu boşluğa çare aramaya çalışır. Belki tecrübe kazanır belki önemsemez, zaman çoktan gece yarısını geçmiştir. Şehir sessizliğe büründüğünde dert katlanılmaz olur. Anlar kalabalığın içinde yalnız kaldığını, gözleri kızarmaya başlar uyku vaktidir bu bir anda duvarların üstüne geldiğini zanneder, vücut sıcaklığı artmaya başlar. Sonunda anlayacak uzaklaşmak istediği şeylerin onun özgürlüğü olduğunu ve onlardan uzaklaşarak sadece sorumsuzluğun rehavetinde kendini kandırdığını. Özgürlük dediğinin aslında yalnızlık olduğunu...

05 Ocak 2010 2-3 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Yaşayarak kazanılmış gerçekçi bir deneyim. Kutluyorum.

    (Denemenin ortasına rastlayan bir bölümünde, artık sözcüğü çok sık -üç satırda dört kez- kullanılmış.)