Bir Şizofrenin Son Demleri

Aylardan Nisan, hava sıcaktı. Kadının elleri buz kesmişti, yüreği gibi. Ama öyle bir buz ki, sıcak bir tebessüme hemen eriyecek.. Geceydi.. Kadının içine nüfuz etti yazma gereksinimi.

Yalnızlıktan korkan ama en çok yalnızlığı isteyen bir kadındı. Kalabalıklar içinde yalnızdı. Tıklım tıklım yalnızdı. Soyutlanmıştı.. Kendini soyutlamıştı insanlardan. Bu gece olduğu gibi, her gece sessiz çığlıklar atardı, kimse duymazdı.

Bir dal arıyordu tutunacak. Yoktu. Ne O, ne ailesi, ne dostu.. Herkes gitmişti ondan. Yenikti, yenilmişti. Bir dal sigara yaktı sonra...

Rimeli akmıştı, farkında olmadan rujunu elinin tersiyle yüzüne bulaştırmıştı. Çıplaktı. Ruhu. Ruhu çırılçıplaktı, göz pınarları ıslak.. Duvarlar üzerine geliyordu, kapılar gıcırdıyordu, pencereler bahar sıcağını yüzüne vuruyordu. Hayır delirmemişti. Olan buydu. Düpedüz anılar boğazına sarılıyordu. Nefes mi? Alamıyordu.

Arkadan acı bir keman sesi yükseliyordu. Keman. Ağlıyordu. Sigarayı çekti son defa ciğerlerine, sesini kıstı müziğin, aldı ucuz şarap şişesini eline, geçti aynanın karşısına.. Üzerini örttü gece...

Bir saniye!

Kadın bana göz kırptı az önce...

24 Nisan 2014 1-2 dakika 30 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar