Bir Yaz Gecesi

Sıcak bir yaz gecesi...Vakit bir hayli geç...Bir şeyler yazsam diye düşünüyorum...Bir yandan da kumanda elimde, kanal kanal geziyorum...Nostaljik bir müzik programında mola veriyorum...Ne de güzel söylüyor Kıraç :'' Gülmek içiiin yaratıılmııış, gözlerde yaşlar niyeeeee ''....Mırıldanmaya başlıyorum şarkıyı...Buldumm diyorum birden, buldum!. Konu hazır işte...
Gülmek ve ağlamak...İsterseniz ağlamak ve gülmek deyin...Ben öyle diyorum, zira; dünyaya ağlayarak açıyoruz gözlerimizi...
Çaresizlik ya da zayıflık mıdır ağlamak? ...Yalnızca çocukların ve kadınların zayıf yanı mıdır ya da?...Gülmek de ağlamak da erkeğe nedense yakıştırılmaz toplumumuzda... Ne gülüyorsun kadın gibi !...derler çoğu zaman...Erkek çocuklarının, büyümeden yerleştirilir zihnine; ağlama kız gibi!...Şarkı bile var '' Erkekler Ağlamaz Sil Gözyaşını''... Kendi kendine gülene deli derler ama kendi kendine ağlayana bişey demezler nedense...Ağlamayı mı çok seviyoruz, gülmekten mi korkuyoruz acaba?...Hani çok güldüğümüz zaman '' hayır olsun inşallah, başımıza kötü bişey mi gelecek'' diye korkarız ya...
Duygu ifadesidir aslında gözyaşlar...İçinde bulunduğumuz ruh halimizin gözlerimizden dökülmesidir...Mutluluktan bazen, bazen hüzünden, acıdan...Her duyguda gözlerimizden salınıverir inci taneleri...
Gözlerinizi kapatın ve ağlama hikayelerinizi düşünün...Dilerim güzel bir tebessüm yayılır yüzünüze...Ne kadar da çok neden vardır ağlamak için...Tren garlarında ,otobüs terminallerinde gözü yaşlıdır insanların...El sallarken gidenin ardından,buruk bir tebessüme eşlik eder gözyaşları...Hasretini çektiğimize kavuşunca da mutluluktan dökülüverir bu defada...Gülerken de ağlarız işte böyle...Bazen de ağlanacak halimize güleriz...Ne kadar da iç içe geçmiş iki olgudur ağlamak ve gülmek...Zıt kavramlardır aslında ; siyah_beyaz gibi, doğmak_ölmek , artı_eksi gibi... Bazen de istediklerimizi elde etmek için kullandığımız/başvurduğumuz yöntem değil midir ağlamak?...'' Ağlamayan çocuğa meme verilmez '' misali...
Ağlamak için ne de çok sebep varmış...Şarkılarda ağlarız kimi zaman, milli duygularımızın yoğun olduğu günlerde doluverir gözlerimiz...Bir de soğan soyarken ağlamak var tabi...Hani diyorum '' ağlama günü '' olsa da bunu da bir güne sığdırsak,diğer günler gibi...
Gülün doyasıya. Gülün ki içinizdeki güzellikler çıksın ortaya...Gülün ki renklensin hayatınız...Şen kahkahalarınız sarsın dört bir yanınızı...Ertelemeyin gülmeyi...Bastırmayın duygularınızı...
Vakit daha da geç...Tüm direnmelerime rağmen, göz kapaklarım olanca ağırlığı ile düşmeye başlıyor...Derinden bir şarkı sesi geliyor kulağıma '' Ağlamaaaak güzeldiiiir ,süzülürken yaşlaaar gözündeeeenn sakııııııın utanmaaaaaa''...
Günün ilk ışıklarıyla gözlerim aralanırken, kirpiklerimin ucundan minik bir damla göz yaşı süzülüyor gamzelerime, tebessüm ediyorum usulca...Kulağımda geceden kalan son nağmelerle...

14 Nisan 2012 2-3 dakika 11 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 12 yıl önce

    Hep ağlamak ya da hep gülmek, ikisinin ortasını bulmak lazım aslında. Gözyaşları çoğu zaman yüreği yıkar temizler, karanlık bir geceden belki de nurlu bir sabah varırsınız kimbilir. Bilinen bir anekdottur ''Doğduğun zaman sen ağlıyordun, hepimiz gülüyorduk, öyle bir hayat sür ki, öldüğün zaman sen gülüyor ol peşinden hepimiz ağlayalım'' Güzel bir deneme olmuş Nihal hanım, daha nice nice paylaşımlara inşallah. Kutluyorum içtenlikle...

  • 12 yıl önce

    Bir solukta okudum bu güzel yazıyı.. Tebrikler..👧