Birim

Birini özlüyorum. Evsiz, barksız, hesapsız ve çok zaman da kalpsizce... Olsun, o biri bekleyiş deryalarında halim kaçakçılık vakalarımın başını okşayış vicdanının öğrenci sesiyle bemol acılar temsiliyle bana bunalan tek yârim.

Birini özlüyorum, özler kargosu paketlenip vahgiller kapısına beni bırakıyor onun yerine. Çalıyorum kapıyı, açan o olmuyor... ben birimin kendisiyle çarpıldığı çarpım tablosuyla bile kendisi olamadığı o birim onsuz...

O anların firarı bendeniz cumhuriyetine giriş yaptı; bari sen de gelsen. Kimse anlamıyor cümlelerimin çıplak üşütük sen darbelerinin seksen darbesinden çok daha vahim kayıplar verdiğini. Aklım leblebi tozunun, misketlerin ve topların salınım yorgunluğunda sana kilitlendi.

Birim, çok özlüyorum gülüşlerini. Kahkahalar Kadıköy rıhtımında eylemci suskunluktan muzdarip sensiz. Gül de, martılar denize mayosuz girmesin bir daha. Utansın her şey, benim birim beni benimle bir an bile bırakmaz; görsünler.

Olmadı. Bulaşır şimdi inceden, mürekkebime su kaçıran birimin nişan aldığı kalp kovasındaki ölü tenorlarından mikrop dağıtan böcek yalnızlığı... Ah be birim, koşmaktayım korkudan; gel de çarpayım sana. Düşerken yakandan tutmak bile aşkın yamalı hediyesi olur bana...

29 Aralık 2017 1-2 dakika 464 denemesi var.
Yorumlar