Börklüce Mustafa İsyanı ve Celali İsyanları

Dün gece Habertürk tv. kanalında Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı'nın proğramı Teke Tek Özel'in bir kısmını izledim.

Fakat çok erken kalktığım için uykuya yenildiğimden sonunu getiremedim.

Proğramda konuk olan tarihçinin Anadolu'da yaşayan ve bir kısmı konar-göçer olan Türkmenlerin (Yörük, tahtacı,..vb.) Osmanlı Devletiyle, Osmanlı Devletinin de Türkmenlerle hiçbir problemi olmadığını üstüne basarak söylemesi, gerçekten çok tuhafıma gitti.

Eğer Osmanlının, Türkmenlerle sorunu yoksa, tarihimizde önemli bir tutan Celali İsyanları ne demek oluyordu?

Celali İsyanları, 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı yönetimindeki Anadolu'da toplumsal ve ekonomik yapının bozulmasından kaynaklanan ayaklanmaların tümüne verilen addır. Bu ayaklanmaların adı, bu kapsamdaki ayaklanmaların ilkinin önderi olan Şeyh Celal'den gelir. Bozoklu (Yozgat) olan Şeyh Celal, Mehdi olduğu iddiasıyla (kesinlikle kaynak belirtilmeli) 1519'da Osmanlı yönetimine başkaldırdı. Tokat yöresinde başlayan Şeyh Celal ayaklanması, anadolu alevileri ve göçebe yaşayan diğer gruplar arasında destek buldu ve devletin ağır vergi yükü altında ezilen binlerce çiftçinin de katılmasıyla hızla yayıldı. Ayaklanma aynı yıl kanlı bir biçimde bastırıldı.

Anadolu'da meydana gelen Celali isyanlarına sadece çiftçiler ve işsizler destek vermemiştir. Ayrıca Anadolu'da yaşayan Alevi halk Osmanlı Devletinin teokratik olmasına karşı çıkıyordu.Bu yüzden sık sık Osmanlı ile arası ters düşüyordu.Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın Laiklik çalışmaları Alevilerden büyük destek almıştır. Osmanlı devletinin teokratik olmasına karşı çıkan Aleviler Celali isyanına destek vermiştir.

Anadolu'da yaşayan Alevi halk Osmanlı Devletinin teokratik olmasına karşı çıkıyordu.Bu yüzden sık sık Osmanlı ile arası ters düşüyordu.

Ayrıca, Celali İsyanlarından önce Ege'de oluşan, benzer bir alevi-Türkmen ayaklanması da, Şeyh Bedrettin'in müridi olduğu söylenen Börklüce Mustafa'nın İsyanıdır.

Börklüce Mustafa, Şeyh Bedreddin'in başlıca müridi,Türkmen,Bektaşi halk önderidir. 14.yüzyılın ikinci yarısı ile 15.yüzyıl başında yaşadı. Günümüzün komünist sistemini andıran bir sistem vazederek, 1415-1416 yıllarında Karaburun Yarımadasında etrafına topladığı köylülerle toplanan fahiş vergilere ve yapılan haksızlıklara isyan etmiştir.

Karaburun civarında Osmanlı ordusuyla yaptığı savaşı kaybetmiştir.

Börklüce tutsak edilip Ayasluğ'a(Selçuk) getirildi. Börklüceye yapılan işkenceler onu fikrinden döndürmedi. Kollarından ayaklarından çarmıha çivilenerek bir devenin sırtına bağlanıp büyük bir alay ile şehirde gezdirildi. Kendisine sadık dervişleri gözü önünde katledilirken "İriş Dede Sultan, iriş!" (Yetiş Dede Sultan, yetiş!) dedikleri rivayet edilmiştir.

İşte bütün bu isyanlar, Teokratik bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti ile Alevi Türkmenler arasında tarihe dayanan çok büyük çatışma ve sorunların yaşandığını, hatta bu sorunların günümüzde bile azalarak da olsa sürdüğünü göstermiyor mu?

07 Mayıs 2010 2-3 dakika 138 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Bu güzel ve tarihi bilgiyi bizlere aktardığı için, sayın,Nur Ergüne teşekkür ederim.başkasını bilmem amma beni mutlu etti.Bu günkü gibi devşirmeler de halk arasında tefrikler yapıyorlardı.Yavuz Sultan Selim 43 bin türkmeni kestirmedi mi,Tahtacılar nerden meydana çıktı. Demokrasi çığırtkanları aynı yolu izlemiyorlar mı?Yazarını kutlar güzel yazılarını fırsat buldukça okumak isterim...Çiçek.