Boş Bir Kağıt

Seninle bu gece de başbaşayız sevgilim, her zaman ki yerimizde, boş bir kağıtta buluşuyoruz yine...
Ben kalemimle geliyorum o kağıda, sen de hayalinle...

Seni yazıyorum ben, bir hayal canlanıyor böylelikle, sen canlanıyorsun sanki. Mesela sesini duymaya başlıyorum tekrar, göz göze geliyoruz bir daha, sonra yeniden başlıyor her şey, tanıştığımız gün geliyor aklıma, aldığım güller yeşeriyor vazonda, yeniden tanışıyoruz ve yaşanılan ne varsa yeniden yaşıyoruz beraber, ayrılık kısmını yüksekte olsa atlayarak...
Yani geçmesini istemediğimiz bir geçmiş yazılıyor hatırlanan bütün ayrıntılarıyla, bir gelecekte okunsun diye ama, gel ve oku diye yalnızca...

Sabahlara kadar yazıyorum bazen, güneş doğana dek... Odam aydınlanmadan bırakmıyorum kalemimi. Ve anlıyorum ki, zamana bırakılacak en son şey ellerin...
Elinin yerini doldurmuyor hiçbir şey, içimdeki, göğsümdeki boşluktan sözetmiyorum, daha doğrusu sözedemiyorum bile...
Kendi içime düşüyorum,
Anlatabiliyor muyum?

Seninle sadece bu gece değil, her gece başbaşayız aslında sevgilim. Yırtıkta olsa, eski püskü de olsa buluşuyoruz elbet boş bir kağıtta... Ama bir sefer de hayalin olmadan gel nolur, çünkü çok özledim, çünkü dokunmaya ihtiyacım var. Hayali boşver, sen gel..

25 Eylül 2012 1-2 dakika 43 denemesi var.
Yorumlar