Boyutlar Arası Geçiş Hayal Değil

İnsanlar hep aynı anda farklı evrenlerde farklı boyutların varlığını öne süren bir teori içinde fanteziler kurar. Başka bir boyuta geçmektir bunun adı. Boyutlar arası geçişte neler yoktur ki; mekânlar arası geçişler, galaksiler arası geçişler, zamandan zamana geçişler... Tüm fantezilerin, tüm bilim-kurguların vazgeçilmezidir bunlar. Bir bin sene sonra bu noktaya geleceğimiz düşünülür, hayaller kurulur... Sonra imkânsız derler içten içe ve hayaller öylece kalır nedense. Aslında biz senelerdir boyutlar arası yaşıyoruz ama hâlâ çoğumuz farkında bile değil. Bu yaşayışı öyle bir benimsemiş, öyle bir almışız ki, hâlâ yetmiyor bize, hâlâ özlem doluyuz, daha çoğunu istiyoruz
Boyutlar arası geçiş yapıyoruz senelerdir diyorum, duyuyor musunuz? Evet, ne söylediğimin farkındayım. Şuan bile başka bir boyuttasınız. Gerçek dünyanız bedeninizin olduğu yer, geçiş yaptığınız dünya şuan ruhunuz, beyniniz hatta kalbinizle olduğunuz yer. Geçiş kapınız bilgisayarınızın açılış düğmesinden başlıyor, internete girişinizle son evresine geliyor. Boyutlar arası geminiz ya da yönetim merkeziniz klavyeniz ve farenizden ibaret. Yolunuzu şaşırmayasınız diye donanımlarınız da var: Kamera, kulaklık, mikrofon... Kısacası, gerçek ve sanal diye ayırdığımız iki dünya arasındaki gidip gelişlerimiz boyut geçişleridir.
Şöyle dönüp bir bakalım, altı aydan fazla internet kullanan on dört yaş üstü olanlar, ?arkadaşım, dostum? dedikleriniz dokunabildiğiniz insanlar değil. Başka şehirde yaşıyor çoğu, hatta başka ülkede, başka kıtada. Ama hepsi canınızda can olmuş. Aşklarınız bile bu ikinci boyuttan. Çoğunuzun en büyük aşkı buradan çıkmıştır. Görürsünüz, duyarsınız, paylaşırsınız, bedeninizle değil ruhunuzla dokunursunuz. Beyniniz bu boyutu o kadar benimsemiştir ki sadece ?öptüm? diyerek onu hissedebilirsiniz. Çoğumuz böyle değil miyiz? Günümüz evliliklerinin ciddi bir kısmı internet kökenli değil mi? Eksik hissetmiyor mu kendini çoğumuz bu boyuta geçemediğinde?
Şimdi ?Boyutlar arası geçiş hayal değil!? deyişime hak vermişsinizdir. İnsanoğlu beyin gücünü bilim ışığında kullanarak daha pek çok boyuta geçiş yapacak. Işınlanarak hareket etmeyi çok uzak görmüyorum ben. Yakın bir gelecekte bu iki boyut arası geçiş daha da gelişirken ışınlanarak hareket de beraberinde evrimleşecek, gelişecek. İnteraktif hayatlar bedenler buluşmasına dönüşecek. Evet, neden olmasın? Bu çok uçta kalır bir şey değil hele ki şu noktada. Sizler de bana hak veriyor olmalısınız. Mantık dışı, hayal ürünü şeyler değil söylediklerim, birer ütopya değil. Düşünün, neden internette tanıdığımız, ruhumuzla dokunup böylesine can yapabildiğimiz birini beyin gücümüzü kullanarak bedenlerimizi de yanımıza alıp ziyaret et(e)meyelim? Neden internette bulduğum ablam, kardeşim, ağabeyim, arkadaşım, dostum, aşkım dediğim insanları boyut geçiyle birebir göremeyeyim, ellerini tutamayayım. Bu benim için belki hayal ama benim torunlarım için hayal olmayacak. Belki biliyorsunuzdur, beyin gücü kullanılarak santimetrelik geçişler yapılabiliniyor günümüzde. Bunu da göz önüne alırsak söylediklerim ?olmayacak iş? denilecek türden değil. Haksız mıyım?

Yağmur Raziye KAYA - 2007@RYK
25.05.2007 - Gazipaşa/Antalya

28 Ekim 2009 3-4 dakika 14 denemesi var.
Yorumlar (4)
  • 14 yıl önce

    rüyalarımız da bu olaya bir örnek aslında. Rüyada yaşadığımız, gezdiğimiz gördüğümüz yerler bir tesadüf değil, ve rüyada insan yarı ölüdür diyor kur'an... yarı ölü olmak da boyutlar arasında bir gezinti yapıyor olmamız anlamına gelmez mi ? ölüm bir son değil başlangıç olduğuna göre... ve sonsuz bir yaşam olduğuna göre... sadece internet olarak bakmamak lazım bu duruma bence 🙂 göremediğimiz şeyelere nasıl yok diyemiyorsak, bunu da yaşamadığımızı bilemeyiz, hissediyor olmamaız yetmez mi ?

    sevgiler

  • 14 yıl önce

    bu denemeniz beni i.ö. 2. sınıfa götürdü...sizden iyi olmasın tıpkı sizin yazdıklarınızı 15.yıl önce türkçe öğretmenim bana söylemişti...harfi harfine kelimesi kelimesine ...ister inanın ister inanmayın...çünkü o sözler hala kulağımda çınlıyor...demekki bazı düşünceler farklı zamanlarda farklı kişilerde var olabiliyor...tbr..syg...

  • 11 yıl önce

    Düşünün, neden internette tanıdığımız, ruhumuzla dokunup böylesine can yapabildiğimiz birini beyin gücümüzü kullanarak bedenlerimizi de yanımıza alıp ziyaret et(e)meyelim?

    bu mümkündür bire bir de yaşanmıştır astral yolculuk vardır ve tarihler öncesi kulanılırdı ama zamanın ilerlemesi teknoloji ruhu daha fazla yoruyor 

    bu yüden zaman geçtikçe kolay degil daha zor bir hal alıyor tezinin tam tersi yani...

  • 11 yıl önce

    Düşünüyorum da, ben on yedi yaşındayken siz kaç yaşındaydınız acaba Erkan bey? Nasıl oldu da ışınlanma ile astral seyahati aynı şey gibi algıladınız? Çok enteresansınız doğrusu. Bugünün piyangosu da siz çıktınız. Size tavsiyem, bir an önce okuduğunu anlama sanatı, hızlı okuma ve anlama sanatı gibi çalışmalardan edinip, üzerinde bir güzel durmanız. Hoşçakalın.