Büyük Emanet
´´Helaldir,kanlarımız sel gibi aksa da
Ölüm korkusu,canımızı yaksa da
Düşman her an,kem gözle baksa da
Koşarım sana canımsın,CUMHURİYET.´´
Bu toprakların her bir karışı için şehitler verdik.Toprakları şehitlerimizin kanlarıyla suladık.Senin önderliğin,bizim emelimizle saadet dolu bir devlet inşa ettin.Harcını da sevgi,saygı ve hoşgörüden oluşturdun.Seslenişin tek bize değil,göklere kadar ulaşmıştı.Karanlık ufukları aydınlatan bir güneş gibi doğdun kalbimize.Kara bulutların ardından çıkan ay ışığı gibi istikbalimize ışık oldun.yıldırım inmiş,şimşekler çakmış gibi kendimize geldik senin gelişinle.
Tarihin en canlı örneği olan Cumhuriyet'i varlığına şahit olarak gösterdik.Feyiz sahibiydin.Kurduğun cumhuriyetinde ilelebet feyizli kalmasını istedin.Düşman kanıyla paslanmış kılıçlarımız,mermisi olmadığı halde süngüsünü kullandığımız namlusu kırık tüfekler anlatıyor tarihimizin ne yüce bir tarih olduğunu.Hele bir de bu tarihte tüm dünyaya ismini duyurmuş,şanını yedi düvele yaymış altın saçlı önderi bulunca daha da tozdan arınıyor tarihimiz.
Senin bize emanet etmiş olduğun milli ruhu istikbalimize yansıtarak daha açık denizlere yelken açacağız,daha yüksek seviyelere merdiven dayayacağız.Amacımız,tüm cihanda tamamıyla uygar bir toplum olmaktır.Bilmeliyiz ve bilinmelidir ki; büyük devlet kuranlar,büyük uygarlıklara da sahiptir.Aynı ortak geçmişe,aynı kültüre ve ahlaka sahip bizler,senin getirdiğin ilke ve inkılaplar çizgisinden giderek daha medeni bir yaşama yön bulacak,daha uygar bir toplum olup,atalarımızın çizdiği zaferler çizgisinden yürüyeceğiz.Geçmişin üzerine perde çeken yenilikler bu milleti çağdaş ve uygar bir toplum haline getirerek asıl ilkelerine ulaşmak durumundadır.Hür olmak ve bağımsız kalmak bizim karakterimizdir.Karakterimiz de her zaman yüksektir.Haysiyet ve şerefimiz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da el üstünde tutulacaklardır.
Şehitlerimizin kanlarından bize yadigar kalan ay yıldızlı bayrağımız,hep istikbali armağan ettiğin göklerde olacak.Bayrağımıza yan bakanın,bize emanet ettiğin binlerce candan değerli kutsal toprağın bir karışına el,sana ve tarihimize dil uzatanın hep karşısında olup,hep göğüs gereceğiz.Çünkü milli şuurumuz bunu gerektiriyor ve irademiz bununla güç buluyor.Çünkü biz bu değerlerin ebedi bekçileriyiz.Biliyoruz ki;bu topraklarda kaç şehidin kanı,kaç Nene Hatun'un ayak izi,on binleri coşturan Halide edipleri,kaç Seyid Onbaşı'nın topu var.
Çünkü;
´´Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!
Canı,cananı,bütün varımı alsında Huda
Etmesin beni tek vatanımdan dünyada cüda.´´diyerek arkasına bile bakmadan ilerleyen,cananını ve çocuklarını vatanı için gözden çıkaran ceddin torunları.´´Ya istiklal ya ölüm!´´diyerek Türk milletinin istikbalini gölgeler içinden çıkaran bir önderin askerleriyiz.Ve bu askerler şimdi komutanını arıyor.Bülbülün gülü özlediği gibi özlüyor.Bu kurduğun Türk ocağında artık hasretin tütüyor durmadan.Bu ocak hiçbir zaman sönmeyecek,söndürmek isteyenler olsa bile.Bize armağan ettiğin meşale hiç sönmeyecek.Sönmeyecek Atam,geride kalmasın gözün.Seninde dediğin gibi:´´Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır.Fakat;Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.´´
Ekim 2007