Büyük Yalan Teorisi

O büyük bir liderdi... Yıllarca süren siyasi yaşamının sonunda seçim meydanlarında alt ve orta sınıfa hitap ederek kazanmayı başarmıştı. İnsanların duygularına göre hareket etmesini çok iyi biliyordu. Özellikle ekonomik vaatleri bu seçimleri kazanmasındaki temel etkendi. Tabi sadece ekonomi değil... Her zaman Yahudi düşmanlığını ön plana çıkararak kendisini destekleyen kitlelerin büyük sempatisini alıyordu. Gittiği bölgenin yapısına göre yaptığı konuşmalar siyasi tarihin en önemli oyunlarından biriydi. Dindar bölgelerde dini konuşmalar, milliyetçi bölgelerde ırkçı konuşmalar, fakir insanların yaşadıkları bölgelerde ekonomik hayaller...

Büyük bir siyasi deha değildi aslında ama yanı başındaki bir isim, siyasi deha kalıbına tam olarak oturuyordu ki zamanla bunu herkes kabul edecekti.

Liderlik koltuğuna oturduktan sonra ilk yaptığı işlerden biri orduyu şekillendirmek olmuştu. Ayrıca ekonomik olarak da ülke büyük bir ilerleme kaydetmişti. Her şey yolunda gidiyordu. Güçlendikçe ülkeyi kendi isteği şekle sokmak için adımlar attı. Neredeyse bütün kurumlar onun elindeydi ve her istediğini yapma gücüne sahip oluyordu git gide... Halk, düzelen ekonomi sürekli yapılan daha büyüyecek daha güçlenecek ülke propagandasıyla zaten sarhoştu. Dönemin bütün medya gücünü neredeyse elinde tutan bu büyük lider kendisi gibi düşünmeyenleri anında susturuyordu. Ya görevlerinden uzaklaştırıyordu, ya bir suç bulunup cezaevlerine attırıyordu. Bir ülke tek ses olarak yönetiliyordu artık...

Sonrası mı? Güç sarhoşluğu... Bir ülkenin lideri olmakla yetinmeyip yaşadıkları coğrafyanın liderliği için çeşitli bahanelerle komşu ülkelere saldırdı... Ardından diğerlerine...

Sonuç mu? Büyük bir imparatorluk kurma hayaliyle liderlerine sadakatte kusur etmeyen halk yaptıkları büyük hatanın dönüşü olmadığını fark ediyordu artık... Koskoca bir ülke yerle bir olmuştu. Yüz binlerce insan ölmüş milyonlarca insan evsiz barksız kalmıştı... Yenilmişlerdi...

Kim miydi bu lider? Adolf Hitler... Yoksa birine mi benzettiniz?

Asıl konu Hitler bunu nasıl başardı?

Dr. Joseph Goebbels... Büyük Yalan Teorisinin yaratıcısı... Hitlerin Halkı Aydınlatma ve Propaganda bakanı... Bu teoride neler var bakalım...

-Basın hükümetin kullandığı dev bir klavyedir.
-Bir şeyi ne kadar sık tekrarlarsanız insanlar ona o kadar erken inanırlar.
-Politik konuşmanın tek amacı insanları söylediklerinizin doğru olduğuna inandırmaktır.
-Bir yalanı bin defa söylerseniz yalan, yalan olmaktan çıkar; gerçeğin ta kendisi olur.
-Kitlelere olanı değil duymak istediklerini söylemek siyasetin ana prensibidir.
-Bir liderin ömrü halka kurdurduğu rüyanın ömrü kadardır.

Evet, dünyanın gelmiş geçmiş tek propaganda bakanıydı. Müthiş hitabet gücü ve karizmasıyla Hitleri Almanya Devlet başkanlığına taşıyan ve o koltukta tutan isim olmuştu.
Gücünü şöyle ifade edelim... İnsanları o kadar güzel aldatıyor ve uyutuyordu ki, Alman halkı uyandığında görebildikleri tek şey Azrail olmuştu... İlginç bir karakter ve üstünde düşünülmesi gereken bir teori, özellikle Türk halkı için... Ve unutmadan dünyada en fazla Yahudi öldürdüğü iddia edilen insanı olan Hitler'in aslında Yahudi olduğu şeklindeki görüşlerde her geçen gün daha güçlenmektedir... Bu da belki biraz daha farklı düşünmeniz için küçük bir bilgi...

13 Haziran 2014 3-4 dakika 13 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    Birinci Dünya savaşından mağlup çıkan iki devletten Osmanlı İmparatorluğu ve Almanya tabi ki hem topraklarını hem de hürriyet ile birlikte bir dolu kazanımlarını kaybettiler. Peşinden gelen Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti bağımsız olarak kurulmasına rağmen Almanya hiç bir kazanım elde edemedi ve haliyle kitlelerde huzursuzluklar arttıkça arttı. İşte tam bu sıralarda çıktı ortaya Hitler ve önce Alman İşçi partisine kaydolup sonra da 1920 li yıllarda partinin başına geçti. 1933 yılında Nasyonel Sosyalist Partisi iktidara geldi ve peşinden 1 Eylül 1939 yılında 2.Dünya Savaşı başladı, altı yıl süren savaştan sonra Almanya yerle bir oldu ve yine hüsran, ikiyi bölündüler Doğu ve Batı diye. Tarih her zaman Mustafa Kemal Atatürk gibi gerçek liderleri saygı ve sevgiyle yazar ve anar bazı ukalaları ve şaklabanları da tozlu sayfaları arasına alır, daha sonra onların yaptıklarını okumanız için o tozları üflemek gerekir haliyle, üflerken de bazı tozlar ve gerçekler gözünüze kulağınıza kaçabilir. Güzel bir yazı kaleme almışsın Ahmet bey kutlarım içtenlikle...👍🤐👍