Büyüklere Öğütler 1
Bu gün bir tersine mersin olayına girelim, birazda biz büyüklere öğüt verelim diye düşündüm? Ahh şu anneler babalar! Hep çocuklarının iyiliğini isterler, daha güzel bir hayat yaşamalarını isterler. Daha güzel bir eş, daha güzel bir iş, ev, araba vs.. vs..
Bir filmde baba ve oğul arasındaki ilişkiyi oğul şöyle anlatıyordu:" Ufakken babamın ne kadar cesur, yakışıklı, anlayışlı ve bilgili olduğunu düşünürdüm... Pek çok şeyi biliyordu. Beni gerçekten anlıoyrdu... Lisede bu değişti sanki eski babam değildi, beni anlamıyor pek çok şeyime karışıyordu. Biraz daha büyüyünce aslında onun ne kadar basit insan olduğunu anladım. Pek bir özelliği kalmamıştı artık. Onu anlamıyordum.
Şimdi babamın öldüğü yaştayım ve düşünüyorumda ona ne kadar çok benziyorum? Aynı babam gibi olmuşum?"
Bu böyledir ufaklıktan beri çocukların bilinç altlarına anne ve babaların mesajları kaydedilir ileriki zamanlarda bu bilgiler iyi veya kötü durumlara göre görünmeye başlar...
Ben 9 kişilik bir ailenin son çocuğuyum evet şimdi "eee şimdi seni şımartmışlardır, evin son bebesi" diyen vardır? :)) Evet nedendir bilinmez aile'nin son çocuğu şımartılır en büyüğünden başlayarak en küçüğe doğru bir çekinmezlik olur. Benden önce kardeşim ailenin gözdesiydi sonra ben doğduğumda ilgi benim üstüme gelir ve büyük kardeş beni pek sevimli bulmaz...
Belkide büyüklerin yaptığı en büyük yanlışlık çocukluk döneminde çocuğunun işlerini yapması... Benim en nefret ettiğim şey budur ki şuan bile devam ediyor... Annem yemek yapar, bulaşıkları yıkar, yatağımı hazırlar, yataklarımı toplar... Bu olayı anneme bin kere izah etmişimdir ama bir türlü dinletemiyorum...
Annede "ne olacak ki, gerektiğinde sende yaparsın şimdi ben varım ben yaparım" bu düşünce hakim olur herhalde. Düşünün ki birisini hergün arabayla iş yerine bırakıyorsunuz... Araba kullandırmıyorsunuz ama hep "ne olacak ben olmayınca kullanırsın kolay kolay" demeye benziyor... Gerçi bu ne kadar uç bir örnek olsada vasiyet böyle. Eski bir söz vardır "Bir insana balık verme, ona balık tutmayı öğret" bu konuyu özetliyor galiba...
Bırakın biraz çocuklarınız iş yapsın... kendi başlarının çaresine baksın tabi kafalarını kırmasınlar onun içide gözkulak olun :)
Birde ailede çocuklara pek iş verilmez, zornlu durumlar hariç... Belki biraz siz çocuklarınıza iş yaptırmalısınız? Mesela kendi ufak yemek tabaklarını yıkaması gibi Erkek kısmı mutfağa girmez :) düşüncesini yıksınlar bırakın... Demokratik bir ailesiniz değil mi? Ağalık yıkıldı artık.
Çok sevdiğim bir dayım vardır misafirliğe gittimizde gözüme hep çarpar ailenin ufak byük erkekleri kız kardeşlerine emirler verir. Kız kardeşlerde tepkisiz yerine getirir.
"Mutfaktan su getir" e varan küçük isteklerde olsa? Aile içi eşitliğide sağlamak lazım değil mi...